25 Ekim 2011 Salı

'' ESKİ MEDYA '' GÖÇMÜŞTÜR ...


             23 Ekim 2011 saat 13.41 ‘de Van'da Tabanlı köyü merkezli 7.2 şiddetinde deprem meydana geldi . Şehitlerin hemen ardından bu felaketle kahrolduk . Türkiye seferber oldu .
            Enkaz kaldırma çalışmaları , her türlü yardım için : ‘’görülmez bir düğmeye ‘’ basıldı . Hem hızlı hem de çığ gibi büyüyen bu insani olay, o ''sanal '' düğmenin en '' somut- görünen '' başarısı oldu …
Kalplerin , vicdanın düğmesi SEND tuşuydu …
            Aslında bu teknolojı çok yeni gibi görülse de içeriği çok ama çok eski . İlk çağ insanının medya da 1. Dalga diye adlandırılan dönemine dayalı . Bu dönemde insanoğlunun yeme , içme , üreme ihtiyacından hemen sonra haberleşme ihtiyacının geldiğini biliyormusunuz ? Ve o dönemden bu güne insanın çoğalma hızı ve sayısına bakarsak internet bir tür dumanla haberleşme yöntemi kadar İNSANİ ihtiyaç …..
          Tabii bu ana gelene dek medya insan çoğalımı ve kültürler ayrımı (diller ,dinler , sanatlar vs) hayli evreden geçmiş . 2.Dalga dönemine tekabül eden sürede medya görevini ibadethanelerin yaptığını gözlemleriz ….
         Çeşitli evreler sonrası medya şimdi bir TEKAMÜL yaşıyor . En başa dönersek eğer ; insani ihtiyaç sıralamasında yerini almış sonra çeşitli ellerde DEFORME olmuştur . Ama ya şimdi ? Evet bunun adı tekamülden başka bir sey olamaz ! Bir SEND tuşu yine sadece ve sadece kişinin vicdanıyla arasına giren TIK sesidir . O kadar ….
        80 ‘li yıllar sonrası şöyle bir baktığımızda : Çok kanallı dönem , Cep telefonu , İnternet derken kendini bulmuş ÖZGÜR ve GÜÇLÜ insanoğlu enerjisi gayet hakimdir . Bugün Konvansiyonel Medya diye tanımladığımız Gazeteler , Tv kanalları vs . nasıl yapılanacağını bilmemektedir . Daha doğrusu alıştıkları statükocu , baskıcı , kapital düzenden vaz geçmek istememektedir ! Böylesi bir doğal afetin analizi yazarken bile günlerce bekleyip , rölantide kalan  patronun borazancısı  köşe yazarlarına hiç girmek istemiyorum ! Nasılsa  işin sonunda RANT kovaladıklarını bilmeyen yoktur!
        Bu insani hıza yetişmesi imkansız olan ''eski medya ''  , aslında yetişmeyi de red etmekte , kendi göçüğünü kendi yaratmaktadır !!!!!
      ‘’ Kaynaklara dayanan habere göre ‘’ lafının demodeliği  ile artık dalga geçilmektedir . Sırtını özünden başka hiçbir yere dayamayan '' asıl kaynağın '' kendisi dile gelmiştir !
         Bu konuyla lakalı söyleyecek öyle çok şey var ki …
         Ama deprem olduğu andan itibaren ‘’ Göçük altından sosyal medya aracılığı ile , kurtarma ekiplerine NOKTA atışı yaptıran bu YENİ MEDYA düzeni ‘’ hayat kurtarmaktadır .''Göçük altından alınan bilgiye göre '' diye bir tanımı red edenin alnını karışlarım !  Hayat kurtarma da zamanın , yer belirlemenin önemine bakarsak aksini kim iddia edebilir ki ? Yakınlarına ulaşamayan insanlara da hizmet yine bir tuş ile bu insani tekamülden gelmiştir . http://turkey-2011.googlepersonfinder.appspot.com/ ile '' Kişi Bulma ''   hizmeti anında etkinleştirilmiştir .
         Yardımların konuşlanmasına katkısı , iletişimin tüm bilinen kitle iletişim araçlarından hızlı oluşu , haberi kaynağın özünden almak İNSANİ yürekten kavramak değil de nedir ? Yardım sever Türk İnsanı yardımların nereye ? Nasıl ulaşacağı konusunda anında yönlenmiş ,Türk Kızılay ' yı da bizzat temasa geçilmiştir . İnsanlar aralarında birebir ilişkilerle kendi kampanyalarını oluşturmuşlardır . İhtiyaç listesi düzenliyen yetkililere , belki yoğunluktan akıllarına gelmez diye katkıda bulunup , ellerinden geleni gönülleriyle yapmaktadırlar .Evini açmak isteyen yüzlerce kişi #EvimEvindirVan  kampanyasına gönülden destek vermektedir  ...
         Ancak bu önemli bilgi-yardım  akışında ‘’ medya bir yakınsamalar değeridir ‘’ yani ‘’media convergence ‘’ …. Kısaca tanımı : Tüm kitle iletişim araçlarının tek hedefe kitlenmesi diyelim . Ve bunu dün gece tek bir kanal yapabildi . TV8 … Bu olağanüstü convergence yi Okan Bayulgen ile yaşarken , arkadan mutlak girmesi gereken program gücün grafiğnii düşürdü …Alışıla gelmiş ezberlenmiş ‘’ program saatinde’’girmeli terbiyesimiydi bu neydi ? İzleyicinin insiyatif kullanma hakkı yokmu ? Dikkatinizi çekerim artık izleyici interaktif olduğu standartta var ....
         Hakkari Çukurca'da yaşanan vahim olayın ardından Başbakan, medya sahipleri ve genel yayın yönetmenleriyle toplantı yapması normaldi . Ama asıl tepkinin ‘’ sosyal paylaşım ‘’ sitelerinde verildiğini kimse görmezden gelemez . Konvonsiyonel medya ile provokasyona elbette önlem alınır .
          Ama Sayın Başbakan’ a şunu gururla iletmek isterim ki : ‘’ Bağışların , yardımların çığ gibi büyümesi , birebir ulaşma çabası görmezden gelinemez . Asıl ‘’ insanlar ‘’emin olunuz o rant peşindeki birbirinin kuyusunu kazan medyacılardan çok daha duyarlı . Bölgenin coğrafi koşulları gereği terör endişesinden sakınıldı . Herkes birbirini uyardı . Zira bağış kampanyası için ortaya çıkan kötü niyetliler , yine sadece bir TIK ile anında nakavt edildi … ‘’
        İnsanoğlu teknolojiyle evrim filan geçirmiyor. Sadece gezegende artan nüfustan dolayı doğal ihtiyacını karşılıyor .Haberleşip , yürekten yüreğe temasa geçiyor . Örnek : ‘’ Turkey, we're praying for all of you #Pray4Turkey ‘’’ mesajıyla , kalbinin send tuşuna basan Rihanna …
       Bu durumda günahlarının altında kalan ‘’ Eski Medya ‘dan artık umut kesilmiştir !
        Yeni medya: BİR VİCDAN TEKAMÜLÜDÜR ….Demokratik algıdaki her kişi 1’e 1 kendisi MEDYADIR ….
       Ve insanlık asla enkaz altında kalmaz , umut ve sevgi daima vardır ...
   
Not : Konuyla teknik olarak alakası olmakla birlikte : Yeni medyanın '' Arap Baharı '' mevzusuna özellikle  girmedim . Tabıkı niyetim asla bencillik değil . Ama bizde bu kadar yaralar  varken , Teknik değil - İÇERİĞE dikkatlenmek istedim ... Yardım etmek için önce kendi gücümüzün yerinde olması gerekmez mi ? 

Hiç yorum yok: