3 Temmuz 2014 Perşembe

BEYOĞLU'N DA İFTAR .....


         
 
       2 Temmuz 2014 Çarşamba günü Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ‘ın davetlisi olarak Taksim Meydan’ındaydım. Tüm dini temsilcilerin katıldığı bu 3000 kişilik organizasyon, geçen yılda gerçekleşmişti.Vali Hüseyin Avni Mutlu ve Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın da katıldığı sofra da yerlerimizi aldık.
 

        Çocukluğumun Ramazan Ayı geleneklerinin ister istemez kafamdan geçmesine engel olamadım. Ve o samimiyetle gözlemlerim, duygumla oradaydım. Önce teşekkür etmek isterim. Hem bu davete, hem de 1. Protokol masadaki rezervasyonuma. Bir medya mensubu olmanın ötesinde KADIN medya mensubu olarak, şehrin en tepe yönetimi ve dini liderlerle gözgöze olamak heyecan verici…

    Ben oruçlu değildim. Ama dedim ya çocukluktan bu yana Ramazan Gelenekleri hafızamda kazılıdır. Elbette ki oruca saygı ile ezanı sofrada beklerim. Hatta Ramazan ayında oruçlu olmasam dahi, akşam yemeğini iftar saatinde yemeğe özen gösteririm.

   
 
    Yemek sonrası daha az sayıda kişiyle Park Otel’in terasına geçtik. İş adamı Adnan Polat, Aydın Üniversitesi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Aydın, son dönem olağanüstü tablolarıyla ressam Ahmet Güneştekin de oradaydı.

  
       Bana iftar sonrası o samimi sohbetleri anımsattı. Vali Mutlu’nun esprili bir kişilik olduğu  özellikle dikkatimi çekti.  Yapılan konuşmalarda dini liderlerin mesajları aklıma çivi gibi çakıldı. Söyledikleri özetle:

     Sahak Masalyan Ermeni Episkopos'u:" Allahı ararken insanı unutmak" konusundaki kaostan bahsetti. Üzerine düşününce ne kadar haklı dedim. Şah damarından daha yakın ayeti aklıma geldi… Hele hele: Türkiye Hahambaşı İsak Haleva:Dinlerin  içinde yeni  bir din daha oluştu dediğinde . Ortamda hani hissedersiniz ya şöyle bir essssssss aynen o duygu birkaç saniye olduJ Ama sözlerine,’’ en muhtem duygu  SEVGİ dir.Cunku tum dinlerde vardır"diye olağanüstü bağlayıcı, bütünleyici bir ifadeyle devamı muhteşemdi… İl Müftüsü Prof.Rahmi Yaran"sükretmenin temel oldugunu" vurguladı. Ki teşekkür etmenin, şükretmenin zarafetiyle ibadet iç ferahlatıcı olduğunu anımsadım. Süryani Patrik Vekili Yusuf Cetin:"Komsu ulkelerin ates topu gibi olduklarını,ülkemizdeki uyum ve huzura"dikkat cekti. Bazan çelişkilerdir uyum diye düşünmekten kendimi alamadım…

    Sonrasında iş adamlarının da konuşmalarıyla gece devam etti. Misbah Başkanı, babası Ali Rıza Demircan’ın konuşması sırasında özellikle izledim. Yine de baba laf söylerken o çocuk vücud dili bir gitti geldi J

 
   Böyle geceler de kadın olmak garip bir dengedir. Konuşulanları dinlemek ama aynı zamanda  diğer tarafta kadınların arasına karışmak konusunda arafta kalırsınız. Ve bu iyidir. Çünkü her tarafa hakim olursunuzJ

    Kimse kusura bakmasın elbetteki kadın bölgesi daha eğlenceliydi. Başkanın eşi Ferda Hanım son derece sıcak ve canlı. Üç çocuk annesi ve acayip genç, fit.  Uzunca sohbet ettik. Medya da pek olmaktan hoşlanmadığından bahsetti. Ve tüm sıcaklığı ile eşinin vakitsizliğinden yakınmadığını, bunun için zamanlar yaratma konusundaki gayretlerinden bahsetti. Yapıcı olmak, anlayışlı ve fedakarlık meselesinin istemekle alakalı olduğunu düşündürten bir genç kadın. Açıkçası haydi selfie desem asla kırmayacağına emindim. Ama ben de böyle gecelerde insanları boğmak, her anı iş için adeta arsızlaştırmayı itici buluyorum. O samimi ortama duş etkisi yapan sahte bir hal yaratmak istemedim. Hatta ne yalan söylüyeyim, aklıma bile gelmedi. Muhtemel sohbetin ailesel oluşu ''hepimizin özeli var'' duygusunu verdi...
    Büyük kızları Zeynep yoktu. Ama 11 yaşındaki Rana’nın arkadaşlığını size kelimelerle anlatamam. Çantamda tavşan olduğu numaramı yutan üç yaşındaki Neva ile çok eğlendik. Rana sabah yelken kursuna gideceği için artık uyumak istiyordu. Valla ben yelken kursuna gitmeyecektim ama Rana ile durumum çokta farklı değildiJ Öyle tatlı sohbet ettik ki. Hatta keşke mikrofonu elimize alıp, gecenin Hacivat- Karagözü olsaydık bile dedik. Sosyal medya da oldukça seçici Rana Twitter’ı hem yetişkinler için olduğunu düşünüyor  hem de  ve fazla ölçüsüz dialoglardan dolayı pek haz etmiyor. Facebook’u da modası geçti,sadece Instagram var diyor. Valla haklı. Zaten hangi konuda olursa olsun trendleri kesinlikle çocuk algısı üzerinden takip etmeli. Rana’ya aynen katılıyorum. Instagram da birbirimizi takibe aldık. Eve dönerken sayfasına baktım.Anladığım;  inanılmaz neşeli, renkli bir aile DEMİRCAN ailesi …Hııı buarada Neva'nın anlamı müzikte bir nota:)

     Dinlerin buluştuğu bu iftar yemeği ‘’ALLAH BİRDİR’’ ibadetinin altını çizdi. Ayrıca evrende yaş sınırı olmayan kızların her yerde birbirlerini bulacağı enerjisi bir kere daha kanıtlandı… Yaşasınnnnnnnn :)

Güzel duygularlayım…