Çocukluğumun
Ramazan Ayı geleneklerinin ister istemez kafamdan geçmesine engel olamadım. Ve o
samimiyetle gözlemlerim, duygumla oradaydım. Önce teşekkür etmek isterim. Hem
bu davete, hem de 1. Protokol masadaki rezervasyonuma. Bir medya mensubu
olmanın ötesinde KADIN medya mensubu olarak, şehrin en tepe yönetimi ve dini
liderlerle gözgöze olamak heyecan verici…
Ben oruçlu
değildim. Ama dedim ya çocukluktan bu yana Ramazan Gelenekleri hafızamda
kazılıdır. Elbette ki oruca saygı ile ezanı sofrada beklerim. Hatta Ramazan
ayında oruçlu olmasam dahi, akşam yemeğini iftar saatinde yemeğe özen
gösteririm.
Bana iftar
sonrası o samimi sohbetleri anımsattı. Vali Mutlu’nun esprili bir kişilik
olduğu özellikle dikkatimi çekti. Yapılan konuşmalarda dini liderlerin mesajları
aklıma çivi gibi çakıldı. Söyledikleri
özetle:
Sahak Masalyan Ermeni Episkopos'u:"
Allahı ararken insanı unutmak" konusundaki kaostan bahsetti. Üzerine
düşününce ne kadar haklı dedim. Şah damarından daha yakın ayeti aklıma geldi… Hele
hele: Türkiye Hahambaşı İsak Haleva:Dinlerin içinde yeni
bir din daha oluştu dediğinde . Ortamda hani hissedersiniz ya şöyle bir
essssssss aynen o duygu birkaç saniye olduJ
Ama sözlerine,’’ en muhtem duygu SEVGİ
dir.Cunku tum dinlerde vardır"diye olağanüstü bağlayıcı, bütünleyici bir
ifadeyle devamı muhteşemdi… İl Müftüsü
Prof.Rahmi Yaran"sükretmenin temel oldugunu" vurguladı. Ki teşekkür
etmenin, şükretmenin zarafetiyle ibadet iç ferahlatıcı olduğunu anımsadım. Süryani
Patrik Vekili Yusuf Cetin:"Komsu ulkelerin ates topu gibi
olduklarını,ülkemizdeki uyum ve huzura"dikkat cekti. Bazan çelişkilerdir
uyum diye düşünmekten kendimi alamadım…
Sonrasında iş adamlarının da konuşmalarıyla gece devam etti. Misbah Başkanı, babası Ali Rıza Demircan’ın
konuşması sırasında özellikle izledim. Yine de baba laf söylerken o çocuk vücud
dili bir gitti geldi J
Böyle geceler de kadın olmak garip bir
dengedir. Konuşulanları dinlemek ama aynı zamanda diğer tarafta kadınların arasına karışmak
konusunda arafta kalırsınız. Ve bu iyidir. Çünkü her tarafa hakim olursunuzJ
Kimse kusura bakmasın elbetteki kadın
bölgesi daha eğlenceliydi. Başkanın eşi Ferda Hanım son derece sıcak ve canlı. Üç
çocuk annesi ve acayip genç, fit. Uzunca
sohbet ettik. Medya da pek olmaktan hoşlanmadığından bahsetti. Ve tüm sıcaklığı ile eşinin vakitsizliğinden yakınmadığını, bunun için zamanlar yaratma konusundaki gayretlerinden bahsetti. Yapıcı olmak, anlayışlı ve fedakarlık meselesinin istemekle alakalı olduğunu düşündürten bir genç kadın. Açıkçası haydi selfie desem asla kırmayacağına emindim. Ama ben de böyle gecelerde insanları boğmak, her anı iş için adeta arsızlaştırmayı itici buluyorum. O samimi ortama duş etkisi yapan sahte bir hal yaratmak istemedim. Hatta ne yalan söylüyeyim, aklıma bile gelmedi. Muhtemel sohbetin ailesel oluşu ''hepimizin özeli var'' duygusunu verdi...
Büyük kızları Zeynep yoktu. Ama 11 yaşındaki Rana’nın
arkadaşlığını size kelimelerle anlatamam. Çantamda tavşan olduğu numaramı yutan
üç yaşındaki Neva ile çok eğlendik. Rana sabah yelken kursuna gideceği için
artık uyumak istiyordu. Valla ben yelken kursuna gitmeyecektim ama Rana ile
durumum çokta farklı değildiJ
Öyle tatlı sohbet ettik ki. Hatta keşke mikrofonu elimize alıp, gecenin
Hacivat- Karagözü olsaydık bile dedik. Sosyal medya da oldukça seçici Rana Twitter’ı
hem yetişkinler için olduğunu düşünüyor
hem de ve fazla ölçüsüz
dialoglardan dolayı pek haz etmiyor. Facebook’u da modası geçti,sadece
Instagram var diyor. Valla haklı. Zaten hangi konuda olursa olsun trendleri kesinlikle
çocuk algısı üzerinden takip etmeli. Rana’ya aynen katılıyorum. Instagram da
birbirimizi takibe aldık. Eve dönerken sayfasına baktım.Anladığım; inanılmaz neşeli, renkli bir aile DEMİRCAN
ailesi …Hııı buarada Neva'nın anlamı müzikte bir nota:)
Dinlerin buluştuğu bu iftar yemeği ‘’ALLAH
BİRDİR’’ ibadetinin altını çizdi. Ayrıca evrende yaş sınırı olmayan kızların
her yerde birbirlerini bulacağı enerjisi bir kere daha kanıtlandı… Yaşasınnnnnnnn :)
Güzel
duygularlayım…