18 Ekim 2012 Perşembe

FAZIL’(sız ) SAY ’(ma ) ….



''Irmaklarından şaraplar akacak' diyorsun
 cennet-i alâ meyhane midir?
 'her mümin'e iki huri' diyorsun
 cennet-i alâ kerhane midir? …..


       Twitter ‘de dedi ve olay saçma sapan yerlere geldi ….
Sosyal paylaşım alemine bakınca dünyaca enteresan çok olaya şahit olduk . Ancak ülkem adına bu olay hakikaten çok kayda değer ve emsaldir . Zira hukuk-yargı sistemi devreye girmiş ve hatta bugün Fazıl Say için ilk duruşma görülmüştür . Oysa ki Sayın Başbakan’ın referandum zamanı vekillerine kalayı bastıgını anımsayınız : ‘’ Twitter’la olmaz . Tezek kokusunu hissedeceksiniz !!! ‘’ ….
         Fazıl’ı hissetmek tek bir parçasını dinlemek gibi bir mesaj bu . Meraktayım acaba Şamil Tayyar bu harika tınıları hiç duydumu ? Ben sanımıyorum . Zira duysa  ‘’İnsan kılığındaki Fazıl Say hangi kerhanede dünyaya geldi?" demezdi . Hoş, Fazıl’ın müziğini  dinlemeyi bir kenara bırakırsak zaten dizelerin Ömer Hayyam’dan olduğunu bilmesine rağmen ( bilmeme gibi bir ihtimal düşünmek istemiyorum ) verdiği reaksiyona kaç puan ?
      Asıl hakaret bu değilmidir ? Hukuk somut deliller üzerine kurulu değilmidir ? Fazıl’ın mesajı  "halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" suçuyla yargılanıyor . İyide burada tastamam ‘’ GÖRECE ‘’ hakim değilmidir ? Oysa Şamil Bey’in tavrı görece mörece değil , bildiğin SOMUT hakaret değilmidirrrrrrr !!!!!!
      Şimdi meselede özne Fazıl’midir , değilmidir ?????????
      Genç yaşına rağmen aldığı ödüller , eserlerle ‘’ülkenin tarihi’’ kadar olan bu sanatçıya , o ülkenin tek bir kişisi dahi inkarlara geliyor demektir ! Evet bir ‘’ülkenin tarihi ‘’ diyecek kadar iddialı bir ifade kullandım . Çünkü ülke tarihi sanatı -sanatçısı = ‘’ULUSLARARASI DURUŞU ‘’ ile bütündür . Savaşlardan çok Sanat tarih yazabilir !!!! Hukuk-Yargı-Adalet sistemi yazık ki artık iyice güven kaybına ugradı .Bunu da tarih yazacak.... 
      Fazıl Say ‘ın ifadesi :  “Bu öyle bir çağ ki tarif edemiyorum. Ancak Nazi Almanyası’nı hatırlatıyor” ifadesine dikkatimizi toplamalıyız . Toplama kamplarına dönen cezaevlerinde yıllardır yargılanmayı bekleyen gazeteci, yazar, aydınların neden orada tutulduğunu hala bilmemek karanlık yüzümüz değilmi ? Hukuk sistemi bir ülkenin aynası değilmi ??????
       Fazıl’ın en son Fransa’da aldığı’’Choc de Classic' ödülü sırasında oteriteler onun FORTE bir karakter olduğunu söylediler . Samimi söylüyorum göğsüm kabardı . Çünkü bir sanatçıdan basma kalıp bir karakter olmaması onun aykırı yada inançsız değil aksine ÖZÜNE tapınacak kadar kendiyle derdi olduğunu gösterir . Yoksa zaten nasıl EVRENSEL sanatçı olunabilirnir ki ?:)
       Sayısız ödül ve eserleri olan bu ‘’ forte ‘’ kişiliğin kızıyla tevazu dolu tweetlerını gözden kaçırmış olmakta hainlikten başka hiçbirsey değil ….
        Bazı Sanatçılar, yarın hakim karşısına çıkacak olan Fazıl Say için Beyoğlu Ses Tiyatrosu'nda bir araya geldi. Nazım Hikmet Kültür Merkezi tarafından düzenlenen "Fazıl Say için söylüyoruz, sesimiz seninledir" adlı etkinliğe Fazıl Say'ın babası Ahmet Say oğlunu temsilen katıldı .
      Ben size birsey söylüyeyim mi ? Nezaket ve bu desteğe zarafetinden Fazıl’ın tepkisi elbette tesekkür olmakla birlikte , hissim çokta memnun olmadığına dair:) . 
       Böylesi bir olayda işi başka yöndeki bir ‘’ fanatizme’’ dönüşmeside Fazıl Say ‘ın o FORTE HASSASİYETİNİ çokta ferahlatmaz . Tek duygu yalnız olmadığını bilmek olabilir . Abartmanın ve  konuyu eğip bükmeninde hiçbir faydası yok .
      Bu memlekette Sag’dan SAY – Soldan SAY Adaletin terazisi yamuksa denge Fazıl’sız demektir ……
      Fazıl'ın da paylaştığı Ömer Hayyam dizelerinin ruhumda uzantısına bende Fazıl Say 'ın Japonya'daki olağanüstü performansıyla  '' KARA TOPRAK '' .........
       Lütfen sadece dinlemeyin aynı zamanda bu ibadet eder gibi ruh halini izleyiniz ....


http://www.youtube.com/watch?v=MFSm5_4afro

NOT : Bu yazıyı hazırlarken AB Birliği Başmüzakereci Sayın Egemen Bagıs'ın : '' Yarhı onu sacmaladı SAYsın'' ifadesi yayınlandı . Tüm yazımın net özeti : Türkiye Hukuk-Yargı sitemi konusunda endisemi destekler halde . Sayın Bagıs'a beni indrekt dogrulayan tavrı için teşekkürü borç bilirm .....

9 Eylül 2012 Pazar

DOKUZ EYLÜL'DE ''ANNEMİN GOLÜ '' ....


                 ANNEMDEN
SAĞ FURONTAL GOLUUUU !!!!!

       2008 temmuz  telefon caldı . Izmir de kuzenim . Kardesi kaza gecirmis yogun bakımda . Ucaklarda yer yok . Allahtan esimim meslegi bana bir torpil yaptırdı . Ilk ucagın hostes koltugunda , dogru Ege Uns . Hastanesine gittim . Tam 1 ay genelde ben refekatcıydım . Bazan sevgli kuzenim Adnan benden nobet aldı . O gunlerde de hazır ordayım diye Annecigimi 6 ay da bir rutin yaptırdıgım chek-up ı hallettim .
       Taburcu olundu . Eve gelindi aksam ustu . Dus aldım . Oyle yorgundum ki aksam gelen kuzenlerimin balkonda duzenledigi sarap partisine devam edemedim . Ki sarap beni uyusturmaz , aksine zihnimi acar . Ve bana uygun olmayan bir saat te uyumusum . Vucudumda annemin check - up sonucunda onemli bisey cıkmaması , kardesimin kefeni yırtmasından olsa gerek Muthis bir gevseme vardı .
       Uyumaya da direnmemistim acıkcası . 2 gun sonra askere gidecek yegenimi '' en buyuk asker bizim asker '' yapmak icin enerji toplamalıydım . Cunki hemen onra Istanbul a evime gececek ve tasınacaktım . Isım zordu ...
      Sabah uyandım . Yuzumu yıkamaya gittim . Donerken annem odasının kapı esiginde garıp bir bicimdeydi . Akordiyon gibi hareketler yapıyordu .Evdeki kedisi Reyhan dan daha kucuk ebettalara dusuyordu . Eli kolu kontrolsuzdu . Kafasını kaldıramıyordu .
     Nasıl panikledigimi anlatamam . Basını elimle kaldırdım . '' Annecim noldu ? '' dedim . Konusyor ama dili inanılmaz dolanıyordu . Hemen sakin olmasını soyleyip . Bir gun once muayehanesinde bulundugumuz ve yası geregi normal birer hastalık olan seker - tansiyona yıne dikkat diyen Dr. u aradım .
        Dr .bey annemde tablo budur . Sanırım seker - tansiyondan o olası pıhtı - yada anevrizma . Fakat hayli kotu durumu sanırım felc geciriyor dedim . Dr . hemen ayrıca klınık sefi olarak mesaiye devam ettigi YESILYURT DEVLET Hastanesine gelmemizi soyledı . Biz acıle gelecektık , o da hemen oraya gelip bizzat ilgilenecekti . Arabaya nasıl annemi attım . Nasıl uctum anlatamam . Acile geldik . Dr .geldi . Muayene etti . Ve  o da benim gibi '' buyuk ihtimalle felc geciriyor '' dedi . Ama bu anevrizmamı , yoksa pıhtı mı MR la tesbit edilecek ve tabii baska bazı minik tetkikler uygulanacaktı . O arada kendisi muayehanesine gitti .

      Annemi MR a aldılar . Ve 10 dk . sonra biruzman norolog beni cagardı .

      '' ANNENIZIN BEYNIN SAG FRONTAL ON BOLGESINDE BIR TUMOR VAR . VE BUYUKKKKK IHTIMALLE KANSERLI ! USTELIK TUMOR ACIL ALINMALI KI , YAPILACAK KEMOERAPI TURU BELIRLENSIN '' ..........

***************************

       Hastaneye geleli sadece 25 dk . falan olmustu . Ve benim butun hayatım sadece o 25 dk . da dibe vurmustu ! Napıcagımı bilemedim . Hocanızla konusmak istiyorum dedim . Bu arada bizimle ilgiilenen annemin dr .u Mehmet beyi aradım . Olayı anlattım . Dr . da tek reaksiyon ! '' Iste bu suprizzzzzzzzzzzzzz , evet yası geregi dogal hastalıklar ve akısları var ama bu suprız '' diyebildi adamcagız .

        Esimi aradım . Hızlıca anlatmaya calıstım . Esim : '' derya toplantıdayım sakanın sırası degıl yogunum . '' dedi . Kuzenim Hulya yı aradım . Kız sok tabii ...

       Annemi norosiroji bolumune acılden yatırdılar . Malesef kabus bir kogus sistemindeydi ortam . Ustelik '' beyin cerrahi bolumu ' dusunebiliyormusunuz ? Odalar dipdibe 4 yataklı . Izmır ın 50 derece sıcagına karsın ne klıma ne buzdolabı ... Sadece iki ozel oda . O kadar . Tabıı o ozel odaya gecebilmek icinse malum yollar .

      Hala olanlara ınanamıyor ama herseyi suratle yapıyordum . Odaya gectik . 4 yatakta doluydu . Annemin hızasında 20 yasında son derece yoksul bir ailenin asker oglu , karsında 3 yasında zaza bir ailenin minik sirin evladı , karsı yatakta sisman orta yas bir kadın vardı .

     Odaya yerlesdikten sonra dısarı cıktım . Acil gelmistik . Yanımızda hic bisey yoktu . Annem icin hastane cevresinden hızlıca bir alıs veris yaptım ve o kasvete dondum .

     Aksamisten cıkan kuzenler  yegenler vs kalabalık inalımazdı . Esim hepsini aramıs ama bir beni arayamıyordu . Boyle bir konuda saka yapmıyacagımı bilmesine ragmen , telefonu o sekılde kapatmaktan dolayı mahcubtu . Ama her zama unuttu gibi '' ben onu hepppppp tolare ederim '' ... Tabii Ben aradım . Annemle arasında ayrıca olan ozel bag onu iyice sarsmıs olmalıkı aglıyordu . Ve yine her zaman ki BEN GUCLU - DIK  DURANDIM!

       O moda gelirsem kontrolumu kaybdip , olaya hakım olamama gudum vardır benim . Coguna gore sogukkanlı denen bu ozellık aslında tamammen '' koruma ve hakim olma '' deliliginden baska bisey degildir !

      Gece oldu .Hastanede  pisbir sessizlik . En ust kattakı bu klıgınıgın balkonuna cıktım . Tum korfeze hakım acayip guzel manzarada sıgara ıctım . Ayagımdakı Le botın  taslı terlıkler los balkonda olanlara meydan okurcasına sıkırsıkırdı . Ayakta kalmamı saglıyordu !

      Hastanede refekattcı olmak kadar acayip bir sey olamaz . Gunduz bambaska- gece baskadır buralar .Ikıde bır gelıp anneme bakıyor ama hemen balkona donuyordum . Oda da ki 20 yasındakı o zavallı cocuk ANAM ANAM diye inlemesine dayanmam nerdeyse imkansızdı . Annemi unutmus bu cocuga kahrolmustum . Zaten sabaha karsıda kotulestı ve bu kez yataktan dusmesin dıye ben tutmaya calısrken nerdeyse kollarımda vefat ettı .....Cocugun inlemesi hala kulaklarımdadır ...

    Sabah oldu ve dr lar geldı . Ben kendını memuriyete adamıs bolum hocasıyla gorusmek icin paralandım . Ama malesef . Anlasldı . Bildik dilgerekliydi . Bir - iki telefon sonrası bu kez o benimle gorusmek icin hemsireyi yolladı . Gorustuk . Tım bolum dr ve hoca . Hepsıde annemin Beyin Tumorunden bahsediyordu . Neden ?dedim . Bu ilet hastalık once bir yerede olup , sonra beyine sıcramaz mı ? Evet ddiler . O asıl bolgeyi arastıyoruz . Ancak bu demek degilki  o tumor alınmıycak . O tumor acık bır beyın ameliyatıyla alınacaktı ! Bundan kacıs yoktu ! Saclar kesillecekmi illaki dedim . Annem saclarına cok onem verir. Evet hatta butun kafa sıfır numara traslanacakmıs . Samımı duygum su oldu . Tumorden daha cok o an uzuldum . Cunki annem tumor , beyin ameliyatı , kanser gibi can sıkıcı hic bir seyden bahsettmeme kararı almıstım . Uyguluyordum . Zaten beyının o durumuyla gecirdigi nobette duzelmıstı . Annemin genel tablosu ıyıydı ve hatta eve gıdelım ben ıyıyım dıyordu . Bu yuzden o salak sacları kazıtmayı acıklayamazdım !!!!!

      Bolum hocasına es dost aracılıgı ile edilen telefon : bize korıdorun 2 basından birini ayartlatmıstı aynı zamanda :) Enteresan diger ozel oda da kalanı kımse gormemıstı . Gelir seviyesi tahmın edebildigim hasta yakınlarının arasında hatta bu gızem : '' oda da devlet buyuklarınden bırı var '' dedikodusuna sardırmıstı . Ben odaya gecerken butun kogusları dolastım . Ve dedimki : '' oda da kı buz dolabı hepınıze acık , kapıyı hic kapatmıycam istediginiz zaman girip cıkabılırsınız . Banyo ihtiyacı olan varsa oda da ki sıcak sulu banyoyu da kullanabilir . '' ... Once inanamadılar . Taslı terlıklı kadın samimiydi ama . Denediklerinde ise saskındılar aa bir o kadar mutlu . Ve anneme sureklı dua ettıler biliyorum ...

    *********************

   2 .gun sonunda aklımı kacıracak gıbıydım . Basıma gelenler ,aylardır hastane koselerı ve annemın sag frontal golu . Ve sacları . Annemı kaybedıyordum . Ölum denen veda bana uzak degildi . Cok yakınlarda arka arkaya nerdeyse sevdigim herkes evrene ucusmustu . Ama annemin acı cekmesini yada yasam kalitesni kaybettmesi beni urkutuyordu . Son derece ciddi bir beyin ameliyatı olacaktı . Ok . kanserdi . Ama bide ameliyatttan olusan sekel olursaydı ???? Ah iste o zaman daha da fena ıdı . Karar verdım . Bu is burda olmamalıydı !



    Amerika da yasayan Prof . Gazi Yasargil ile baglantı kurdum Annemin MR ını skayn  edip mail yoluyla ulastırdım . Aynı gun telefonda degerlendirme yapıldı . Evet maalesef tumor ve yapısı , etrafı , gorunumu kanserdi . Sag frontal yani duygu- karakter temsili bolgede idi .Ve acıl ameliyat gerekiyordu . Hıııı Gazi hoca da boyle dediyse tamadır . Peki hocam ameliyat sekellleri beni endiselendiriyor . Biz kalksak gelsek . Yok dedi . Hic hastayı bunca yol hırpalamayın . Hem beyin kanserlerinde ani kayıp olabilir . O donus slenleri bileti check - in yapıp gitmekten zordur dedi . Adam dr tabıı her detayı dusunuyor . ''Tuhaf '' olan bende aynen onu gibi soguk kanlı ve dataylara olgun yaklasıyordum . Gazi bey asistanı ama dedi : Bir dr var . Altın parmak ve Turkiye de . Allahhh kım ? Nerde ? Izmır de demez mi .......Adamoyle asmıskı hasta ile konusa konusa lokal anesteziyle beyin ameliyatı yapıyormus !!!!!!



    Prof . Sertac Islekel . Odasına gırdıgımde aman allahım Hollywood un sarısın efsanevi erkekerinin alayının pabucu dama !!! James Dean kısa boylu idi hatta dedim . Ve bilime hakim , son derece kıbar , insani bir adam .

    Esim olayın kabus yanıyla tutuk bense her kabusa enerjısıyle hakım tavırda . Elbette ben konustum . Gayet cool . Sertac bey d kanser ve sonrası kemoterapi olayını anlattı . Fakat benım tek endisem olan ; ameliyatta olabılcek handikapları , annemı kaybederken dahi bu sacma sapan nedenle kalıtesini kaybettme endisemi de sıfradı . Bide surekli '' benim annem guzeldir .Belgin Doruga cok benzer . Ve cok iyi huyludur . Inanamıyorum onda kotu huylu bisey BARINMAZ - BARINAMAZZZZ !! '' diye takılmıs plak gibiydim .

    O ozel Kent hastanesini arayıp odamızı ayarlarken , biz annemi o kabustan almıs otel konforuna yonelmıstık .

      Aksam Sertac bey geldi . Ve hadi ameliyata dedi . Aman allahımmmmm . Annemi aldı . Ve annem hala ameliyat olacagını bilimiyor . Ve ailenin her ferdi gibi : DERYA VARSA TAMAMDIR . Rahatlıgında iki tarafa sırıtıyor . Asansorde son anda dr . a dondum ve dedim . SACLARI LUTFEN .....
       Tarih : 9 Eylul 2008 Izmır in Kurtulus Gunu !!!!!! ........

     Taminimden kısa surede annem apandisit ameliyatından cıkmıs bir hal ile odaya geldi . Sadece basında bir diren ve mınıcık bir bolgeden kazınmıs sacıyla ..

     En korktugum asama SERTAC ISLEKEL ın İSLEVINI yapan muhtsem parmaklarıyla sonlanmıstı. Ve 4 gundur kirpigi kirpigine deymeyen ben . Uyumusum .........

     Sabah Nazik Dr un .Beni uyandırmamak icin  Fısıltıyla konusmasına ragmen annemin carıl carıl sesıyle uayndım . Hersey yolunda idi .Ve hatta eve gideilecegimizi soyledi . Ahhh ama evhamlı ben 3 gun daha kaldım .



    Dr :  '' alınan tumorun patalojı sonucuyla kemoterapıye baslıycaz .Ancak sonuc almak 10 gunu bulur , ben size bildiririm . '' ..

    Berbat ve sonucu b..k gunler beni bekliyordu . Etrafımdakı herkes esim dahil arka arkaya basıma gelen bu felaketlere ofkeli idiler . Ve aynı zamanda bana SASKIN . Cunki ben bile kaybettmedigim KONTRLUME - DIRAYETIME saskındım ...

    10 gun gecti . Yok . 12 gun ben aradım Sertac ı . Sonuc nedır , gercı biliyoruz ama diye . Henuz sonuc alınamamıs . Ege Uns . Patalojı Bilim dalı baskanının yurtdısından donmesi bekleniyordu . Ne yalan soyluyeyim sinirlendim . Yanı o seyehatte olunca bir yetti yokmudur ? demeye getirdim . Var ama o gorse daha iyi olur dedi ..

    18. gun Cuma . Ve cumaları sektirmem . Kuzenim Hulya nın ısrarı ile Alsancak a yemege gittik . Ilk kadeh saraplar söyledik . Henuz Dr . un muayenehane de olacagı aksam saatleri 19.20 civarı idi .

    Telefonum caldı . Prof . Dr . Sertac . '' DERYA HANIM SASKINIM . HATTA YANILMAMAK ICIN PATALOJI HOCASININ YURTDISINDAN DONUSUNU BU YUZDEN  BEKLEDIM . ANNENIZ KANSER FALAN DEGIL ! SADECE BASIT BIR BEYIN AMELIYATI GECIRDI ! GECMIS OLSUN .YANLIZ SUNU EKLEMEK ISTERIM : SIZ HAKLIYMISSINIZ ANNENIZDE KOTU BISEY BARINAMAZMIS ::''

    Nerdeyse 20 tane dr . u yine annemin iyi huyu nakavt etmisti . Annemle  bir kere daha gurur duymustum . Halasının durumunu ogrenen Hulya karsımda Salya sumuktu . Hemen kocası Adnan abiyi aradı . O da deniz restorana geldi . Masamıza yaklastı ve ilk beni optu mutlulukla . Ama nedendir bilmem '' alnımdan '' ... Ve allah senin yuzune baktı dedi .........

     Izmır ın kurtulus tarihi beni cocuklugumdan beri heyecanlandirir . 8 rakamı daima ugurumdur . Annem ise hep gururum . ,

     Ancak ekim gibi Istanbul ucagındaydım . Millet artık sonbahar kostumunde bense  C.Louboutin ISIL ISIL TASLI TERLIKLERLE - JANJANLI :)) Gerci o kosusturmada bir iki tası dusmusmuydu ne ... Ama artık evime dogru yoldaydım nasılsa ..

    **************

    En uzun 2 ay aralıkla izmir e mutlak gıden ben ... Tam 4 yıldır donusum muhtsem olmalı diye '' KENDIMI KAMPA '' aldım .. Bu kez bir sehri fena halde özlemsem de , Ve yine dirayetime inanamıyorum . Kendim kendime saskın !!!!!!!!!

  *****************

İZMİR KAFASINA GÖRE TAKILAN TEK ŞEHİR .....



           Dokuz Eylül demek sadece İzmir demek değildir ! Diye klasik düz bir cümle ile başlamak feci halde sıkıcı . Dokuz Eylül demek son işgalcinin dah edilip , tam bir zafer kazanmanın şanlı noktası demek !
           Bir kaç gündür malum , değişen tören- kutlama  yönetmeliği gereği Dokuz Eylül kutlamaları ve Hükümet Konak'ına bayrak polemiği aldı başını gitti .....
          1 dk ama ya bahsettiğimiz il herhangi bir il değillllll ! İzmir İzmir İzmir ! Şanlı tarihi gibi kadınlarıyla pek meşhur İzmir .
          Benim günde en az üç kez telefonla temasta buluğundugum cıvıl cıvıl memleketim .Canım İzmir . Basında kılçık atılıp sosyal alemde coşan bu polemik kafamı karıştırmadı değil . Ama içim rahattı . Daha iki gün önce canım arkadaşım Lale ile telefonda zor konuştuk . Nedenmi ? Tabiki Dokuz Eylül kutlamaları için prova uçuşu yapan uçakların gürültüsünden ....

          TGB'nin olaya tepkisi  provakasyonlara sebebiyet verecek endişesi taşırmı bilemiyorum şimdi .Fakat Bakan Ertuğrul Günay'ın bu kutlamayı sahiplenmesi bir tür geri adım atış sayılırmı bakınız o da meçhul.Aslında  mühim olan o kutlamaların yapılması ise eeeee yapıldı zaten demekte İzmir'liye İzmir'e ayıp olur !Bakan'ın konuşması sırasında bir grup tarafından yuhalanması ve buna bozulan E.Günay'ın Başkan Aziz Kocaoğlu'na sitemide anlışalamaz ! İfade güçlüğü çeken medya - basın hadi bakayım bunu da yazınnnnnn :)
         Y.Özdil bugun KARA FATMA üzerinden İzmir'e değinmiş . Gariptir başkada pek kimse iki kelam etmemiş ! Üstelik medyada bu kadar İzmir'li amcalar-teyzeler varken .
      Ve bugün yani Dokuz Eylül 2012 . Gazetelere bakıyorum . Konuyla tıntıntın ! Yazı işleri neyin kafasında ? Ayol tarihlere bakılmazmı manşetler atılırken ? Amannnn neyse zaten kağıt medya bu dinazorların son fasılı da denebilir . Ama internet teknolojisiyle web sayfalarına bakıyorum . De gidin lennnnnnn benim şahsi medyam alayınızı döver behhhhhh :) Amannnnnn neyse zaten onlara eyvallahta pek kalmamış behhhhh :) Baksanıza şu facebook- twitter vs de insanların '' KENDİ MEDYA'''larında yayınladığı fotoğraflara . Tüm İzmir muhabir olmuş adeta . Ohhhhhhhhhhhhh sefan olsun canım İzmirrrrrrrrrrrrr ......
        Basın-medya sitesinde yer almayan muhteşem fotograflar . Anında taze taze , dumanı tütüyor .Sadece  facebook profil sayfalarında arkadaş medyasından . Buyrun seyrelleyinnnnnnnnnnnnnn ....
         Yani neymiş 5 Mayıs 2012 de yayınlanan ve 16 Nisan 2012 de değiştirilen tören ve kutlamalar yönetmeliği  9 Eylül'de farkına varılırmış .
          İzmir kafası diye bir şey varmış ! İzmir'de provokasyon şöyle dursun hiçbir prosedürü bile fazla sallanmazmış . İzmir kendi kafasına göre takılan eyvallahsız bir şehirmiş . Ve fotograflarını arkasını Kara Fatma dağına dayamış  kırmızı ojeli eller çekermiş ............
          Bana laf düşmez . İşte son söz :

     ***************
     Not :  Sevgili Deniz Dalkılıç Facebook'ta yayınladığın fotografları kullanmam izin verdiğin için sonsuz teşekkürler . Sevgiler .....
       

8 Eylül 2012 Cumartesi

DAM ÜSTÜNDE SAKSAĞAN -ALAKAYA ÇAYDANLIK ......

              Afyonkarahisar'ı ziyaret etmek kısmet olmadı . Karayoluyla seyehat ederken birkaç kez geçtiğim şehirdir . 
            Dolayısıyla valilik binasının nerede oldugunu bilmem . Bugun ctesi olduğu için telefonlarımın da yanıtsız kalacagını biliyordum . Ve kafayı çalıştırıp üşenmedim bir nöbetçi eczaneyi aradım . Sordum : Valilik binasıBüyük Utku Anıtı'nın  (heykelinin )arka tarafındamı yoksa önmü ?Ön tarafındaymış . Heykelin arkasında park ve eski belediye binası varmış . Şimdi ne alaka demeyin lütfen . İnsanlık tarihinin en eski sanat dalları Heykel Sanatı ifadesi kadar yorumuyla da  önemsenir . Kısaca :''Sanatsal bakış açısıyla meydana getirilmiş üç boyutlu formlara Heykel denir . '' 

 

               Fakat  Heykel sanatının bir önemli özelliğide  temelde mekânın kapsanması, kavranması ve mekân ile ilişki kurulması ile ilgilenir....


Yorumu  tamamen sizlere bırakıyorum .... 

Ve bambaşka bir görüntüye geçiyorum . Efendim malumumuz üzre Genelkurmay Başkanımız Afyonkarahisar'a gitti . Valilik kendisine bu ziyaretin ehemniyetine bakmadan hediyelere boğdu .  Zira böyle durumlarda '' SATRANÇ TAKIMI '' hediye edilmesi beni benden aldı . Satranç taşlarını hangi hamlelerle kullanacağın tamamen zeka ve stratejiye bağlı bu oyunun tarihide neredeyse yine insanlık tarihi kadar eski . Bizim kültürümüze pek sonra gelen bu oyun ne kadar popüler tartışılır . Fakat 2 el tavla atmanın geleneksellliği her yörede aynıdır . Satrancıyla ünlü olan şehrimizde cephanelik patladı .Eğer bu vahim olay Erzurum'da olaysaydı ,  ''Cirit Atma '' oyunu ile ünlü bu şehrimizde valilik hediyelerini düşünemiyorum bile .....
 
Şah Mat 'mı ? Değilmi ?Kısmını üstadlara bırakıyor ve yine başka bir fotografa giçiyorum ....



 Tarih kokan Halı -Kilim sanatı . Tekniği ile emeği ile dünyaya damgasını vuran Türk Halıları . Kadınlarımız , genç kızlarımızın her ilmeğinde hüznü - aşkı-acıyı-mutluluğu dokuduğu sanat . Bu görüntüye bakınca hemen aklıma şu geliyor . 25 Askerimizin daha dün Şehit olduğu Afyonkarahisar'da O ACIYLA -O DUYGUYLA '' NASIL BİR MOTİF '' çıkar diye düşünmenin anlamsızlığı canımı yaktı . Motifi bilmem ama kilimin rengi kırmızının en AL hali olduğuna kalıbımı basarım !!!!

Ve işte yine bir başka görüntü . 
   Vallahi sizi bilmem . Ama benim bu fotografa bakınca aklıma bir başka kültürümüz geldi . Tekerleme !!!! 
           ''Al şu takatukaları, takatukacıya takatukalattır da getir. 
                                       Takatukacı takatukaları takatukalamazsa, 
                                       Takatukaları takatukacıdan takatukalattırmadan geri getir. ''


      

       Diye söylemeye çalıştım . Eeeee dilin dönmesi zor bir durum . Tekerleme deyip geçmeyin ! Çok ciddi artikülasyon çalışmasıdır .Özellikle tiyatrocuların ''ANLAŞILIR '' olmak adına deliler gibi çalıştı bir tekniktir . Ağzında lafların yuvarlandığı bir kimseyi anlamanın mümkünsüzlüğünü düşününce sizde bana hak vereceksiniz .....

        Tekerlemeden açılınca aklıma bu kez bilmece kültürü gelmesine engel olmadım . Ve çocukluğumdan hatırımda kalan  şu bilmeceyi pek severim .
           '' Açarsam dünya olur yakarsam kül olur ....... '' [ Harita ]

          Birara da soğuk soğuk '' Amerikan'' bilmeceleri modaydı o duruma düşmek istemem . Örnek : Herseye maydanoz olan adamı ne yapmışlar ? Salataya doğramışlar hehehehehhe diye gülen zevzek kadar itici tip olmak kattiyen istemem ! 

        Bu kadar olayın üzerine  turp sıkmak  feci halde hazımsızlık  yapar .....
       Ay 1 dk 1 dk 1 dkkkkk  durum bildiren  deyimlerimizlerimizi unutmamalı.'' Alakasızlığı , münasebetsizliği   '' gayet güzel anlatan  şöyle bir deyim yokmuydu? .'' Dam üstünde saksağan kaz beline vurmayı '' . Pardon vur beline kazmayımıydı ? Neyse zaten pek münasebetsiz durum .....
       Vali Beyin ilgi ve alakasıda , gerim gerim o  fotografları da '' ALAKAYA ÇAYDANLIK ''başka hiçbir halt değil !!!!!
        Sonuc olarak al şu takatukaları dam üstünde saksağana götür . Saksağan lagaluga ederse vur beline kazmayı .Takatukaları dam üzerine tüneyen şakşakçılara getir - götürrrrrrrrrrrrrrrr .....









  NOT  : Merak edenler için kıssadan hisse kısa bilgi bir bilgi : '' Türkiyede il sayısı sınırlı olmadığı için herkez vali olamaz.Vali olabilmek için öncelikle kaymakam olmak gerekir.Kaymakam olmak için Hukuk fakultesi, Siyasal Bilgiler Fakultesi veya herhangi bir iktisadi ve idari bilimler fakultesinden mezun olmak ve daha sonra memurluk sınavına girip yeterli puanı aldıktan sonra sözlü sınavınıda kazandıktan sonra 2 yıllık kaymakamlık kurslarına katılıp vede 1 yıl yurtdısında bulunduktan sonra kaymakam olunarak bir ilçeye atama yapılır.Kaymakamlar içişleri bakanlığından aldıkları başarı değerlendirme puanlarının yüksekliğine göre Vali olmaya hak kazanabilirler.Vali olarak vazife almaya hak kazananlar ilk önce Vali yardımcısı olarak çalışırlar daha sonra Valilik görevine başlarlar. ''MIŞ .....


6 Eylül 2012 Perşembe

25 ŞEHİT ! 25 SAAT TÜRKİYE İÇTİMADA !!!




        25 Şehit bakmayın böyle yazıldığına  Türk Milletinin yüreğinde dilinde aynen şöyle : '' yirmibeşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşş Şehit '' ....
       Cayır cayır yanarak ....
       Canımız yanıyor öyle ki aklımız uçtu !
       Koskosa Türk Ordusu arka arkaya bu kadar şehit veriyorsa . Nedenine bakıp akıl yürütmenin anlamsızlığı artık akıl uçurmasına elbetteki dönüştü . En başta askerin akıl uçurması yaşayabilme olasığını düşünüyoruz ....
       Daha geçenlerde BDP 'li vekilleri korumak üzre Gülyazı köyünde ''  ehliyetli- ehliyetsiz belli değil bir korucunun kullandığı sivil bir minibüs '' 10 Şehit ....
      Ve bu gece Afyon'da cephanelikte patlama ve YİRBEŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞ ŞEHİT !
       İddiaya göre patlama olan birlik, kısa dönem askerlik yapanlardan oluşuyormuş . Eğere öyle ise PES!!!!
       Cephanelik bakımı - sorumluluğu en üst seviyede uzmanlık gerektiren , bilgisizlik tecrübesizliğe asla göz yumulamıyacak bir konudur !
       Bir taraftan Bedüşşebap'ta terörle mücadele eden askerlerimiz ,bir tarafta böyle bir cehaletle Şehit veriyorsa eğer durum çok vahim !
       Orman ve Su işleri Bakanımızın Veysel Eroğlu'nun : '' Bu tur olaylar Pakistan ve Hindistan'da da oldu .Tamamen kaza . Terör ve benzeri bir sebep degildir '' açıklamasına bakınca içim daha daha ürperiyor . Anlamadım bu hafifletici bir durummu yani şimdi ? Yada daha mı kötü ? Varın düşünün ....
      Şehit olma konusunda kötünün iyisi tesellimidir ?
      Şehitlik mertebesi İslam dininde en kutsal mertebe olduğu hepimizce bilinir . Evet Pakistan'nın dini de İslamdır . Ama Hindistan birçok dini inancın birarada yaşandığı ülkedir . Böylesi bir olayda bu tarz bir yaklaşımda bulunulsa bilemiyorum o ülkeler nasıl bir tavır sergiler .
     Ancak Türk Halkı'nın tepkisi çok konuda oldugu gibi bu konuda da hiççççççççççççççç bir millet gibi değil .....
      Askeri yapılanmaya göre Manga'dan büyük , Bölük'ten küçük koskocaaaaaaaaaaaaaaa '' TİM '' yanarak  Şehit oldu . ''Askeri Cehalet ''diye bir kavram bakınız gündeme küt diye gayet oturdu .
     Yıllardır hep duydugumuz  '' Askerliğin başlagı yerde mantık biter '' deyimi bambaşka birsey anlatırken , bugun  AKILLAR NASILDA  UÇTU ????!!!!!
       Aynı anda 25 eve , çekirdek aile hesabından çarp dörtle 100 ciğere ateş düştü . İyide matematiği bu kadar basit olamaz . Kimse konuşmasın yine Türk Milletinin yüreğine YANGIN düştü ! 74 milyonun  matematiği iyidir , sağlamdır . Sayı saymak sandık abaküsü değildir .
     25 ŞEHİT ( rakamla) -Türkiye 74 MİLYON (rakamla )  ''25'' saat ( ZAMANLA ) İçtima'da !Türk milleti öylesine bir avuç MEHMET kattiyen değil !
     Gün 24 saat hiççççççççççççççççççç değil ......
      Şurada kendi kendime coşup döşendiğim sade Blog'uma bakıyorum da ...Son yazı konularım hep ŞEHİT haberlerine tepkim . Hayır diyecegim su ; benki bu minicik yerde böyleyim koskocaaaaaaaaa medya ne yapsın ? Degilmi ama Taha Akyol bey amca ? :) Tv'lere hiç bakmayın vur patlasın çal oynasın . Nede olsa ''  Medyanın basladıgı yerde mantık biter ''  BOŞ  kafa medyası !!!!!..............
 

3 Eylül 2012 Pazartesi

JET SKİ DEVRİNDEYİZ!BÖYLE AMİRAL GEMİSİ ???




         Daha dün , aşağıdaki yazıda aynen su satırları yazdım . '' Elinizde tabletiniz oralarda da internette rahatça girebildiğiniz izlenimi ne hoş . Gelin görünkü dağdan tek bir asker tweeti atana rastlamadık . Daha garip bir şey var . Sosyal medya denen o etkili alemde sizin bu olayın Trend Topic olmamasıda çok acayibime gidiyor . Bu kadar etkili bir medya kuruluşunun en başı , böylesi meydan okuyor ama yeryerinden oynamıyor . Bakın emin olun buda gücüme gidiyor .
      Sonra aklıma geliyor gönlüm ferahlıyor . Tek bir ama tek bir ŞEHİT haberinde evet evet yeryerinden oynuyor . Bazan basın görmeden halk kendi SAHİCİ medyasından tekme tokat döşeniyor . Bu kadar kontrolsuz bir sosyal aleme çeki düzen vermekte emin olun SİZİN bulunacağınız  tam temastan geçiyor . Halka inin der gibi oldu .:) Anladınız siz neyseki onuuuuuuuu :) ''..............
           12 saat once benım bile twiterda  link vererek haberi gordugum Beytüşşebap'taki çatışmayı Hurriyet web saatler sonra gordu.Dagda çiçek böcekle olmuyor!
           Bugün sosyal paylaşım sitesinde trend topic listesi : 
           B.Mumay Hurriyet.com.tr'da medya Davos'undan bildiriyormuş .Gelde gülme :) 
           Dört gün boyunca sürecek Ukrayna'nın başkenti Kiev'de '' 64.Dünya Gazete Kongresi -16.Dünya Editörler Formu dün başlamış.
           Buarada ; Ukrayna Devlet Başkanı, ülkesindeki basın özgürlüklerine yönelik eleştirilerin ardından kürsüye çıktı. O anda konferans salonuna dağılmış yaklaşık 10 gösterici, ellerinde pankartlarla ayağa kalkarak slogan atmış . İyide yapmışlar …..
       Valla bende ahanda buradan sloganımı atıyorummmmmmm !!!!!
      Arkadaş şu internet medyasını , online olmayı çözemedinizzzzz !!!!! Halk sizden hızlı ! Demodesiniz ! Okunmuyorsunuz ! Komik oluyorsunuz ! Kasıntı psikolojinizle twitter ‘da kimse sizi k….çına takmıyor!
       Hem sosyal medya diyorsunuz , hemde koskoca Hurriyet web, com.tr vs vs vs niz var . Fakat haberin altına : ‘’ Anlık gelişmeleri twitter üzerinden @bulentmumay adresinden izleyebilirsiniz ‘’ diye ibare koyuyorsunuz !
Salakmısınız ????? Twitter sizi takip etsin . Siz medyasınız oysa twitter , facebook vs vs medya degil sadece sosyal paylaşım sitesi !
Pankartımı açıyorum buyrun : 
Twitter-Facebook’tan samimiyetsiz!Hayatı ıskalayan,özgürlüğü tembelliği kadar olan , kağnıdan yavaş MEDYA istemiyoruzzzzzz!!! Jet Ski devrindeyiz !!!Böyle Amiral Gemisi olmazzzzz !

Not : İki gündür denk geldi hakkaten Hurriyet'i eleştirdim . İyice gözümüze sokulan hatalar yapıyor . Çünkü üzülüyorum . Yıllardır o kadar iddialı ki simdi yaya kalmasını, internete ayak uyduramamasını açıkcası  anlıyamıyorum . 


2 Eylül 2012 Pazar

ŞEMDİNLİ VE ''GAP'' T-SHİRT ''NE ALAKA ???


         Sereserpe plajlar , tekne keyifleri bitiyor . Yaz bitiyor . Ama umut hep var …
        Sonbaharın ilk Pazar günü . Sayfiyeden dönme psikolojisi , evi özlemek ve işte özlem giderilen meşhur Pazar günlerinin ilki . Uzun ve keyifli kahvaltıya eşlik eden bol reklamlı, kalın kalın ekli gazetelerimiz.Eeee herhalde onlarda para kazanacak ki iş yürüsün . Nerden geliyor bu değirmenin suyu ? Değilmi ama ? J
    Ve aman tanrım o da neeeeeeeeeeeeee ? Medyanın ‘’ Amiral ‘’ gemisi kaptanı Şemdinli’de dağda düğün süslemeleri halt etsin kıvamından , çiçeklerle süslü püslü bir masada keyifle Pazar kahvesini içiyor . Kahve bahane manzara şahane J
      Fakat o da ne ? İlk fotografa bakıp , haberi görmeden , hiç fikrim olmadan , okumadan sadece görüntüden algım net .İlk intibam . ‘’ Çok İTİCİ ‘’ …Haksızlık etmiyeyim diyorum . Koskoca Amiral Gemisi ve koskaca GYY hemen okumaya başlıyorum .
     Haberin giriş paragrafını okuyorum .Aynen şöyle : ‘’ Eğer sizler de bu yazıyı kahve ve çayınızla birlikte okuyorsanız... Anlatılanların hepsini unutun dilerseniz. Yazı zaten uçar gider. Aklınızda kalan sadece bu manzara olsun. ‘’ ….Evet çok haklı bir tesbit . Görüntü hafızası önemlidir.Evet deeeee benim durum ne olacak şimdi ? EYVAHHHHHHHHHHHH …..
       Benmi çok kötü düşünüyorum acaba ? Hiç sesimi çıkarmıyor ve etrafımı izliyorum . Ayyyyy sonra dayanamıyor güvendiğim birkaç arkadaşıma üşenmeyip telefon açıyorum . Ve rahatladım . Ohhhhhhh çok şükür bende sorun yok J Çünkü herkes aynı şeyi görmüş .
       GAP yazılı T-shirt J Ama eminim bu kadar üst bir basın mensubu , görsel hafızanın önemini yalamış yutmuş koskoca Amiral gemisi bunu gözden kaçırmamıştır . Ozellikle yaptığını düşünüyorum .Yada öyle düşünmek istiyorum .Ve devam ediyorum . Ne de olsa GAP : Guney DOGU ANADOLU PROJESİ.

      Trendler konusunda en ufak fikir sakın sakın yürütmeyelim !Zira ABD’nin ünlü tekstil markası GAP falan diye düşünen olursa saçmalamış olur J Zaten trendde GAP giymekte artık demode kalıyor .
       Evet Enis Berberoğlu çok iyi niyetli ve çok mühim bir vurguda, delikanlıca bir iş yapmış . Gitmiş o dağlara meydan okumuş . Fakat dediği gibi yazı uçuyor . Görüntü kafalara çakılıyor . Ama keşke İsrailli düğün masa süslemesi kadar abartılı ‘’plastik’’ çiçeklerden kullanmasaydı . Dagda bayırda kendi kendine biten  1 TEK KIPKIRMIZI GELİNCİK mesajı daha güzel vermezmiydi ?
    Karla kaplanan o dağlarda herrrrr mevsim , ister görün ister görmeyin daima gelincik tarlası oldugunu bilmeyenmi var sayın Berberoğlu ?
    Belkide siz o kan kırmızı gelincik yerine cıvıl cıvıl çiçekler açsın demeye getirmek istediniz . İyi niyetiniz , meydan okumanızdır . Eyvallah .
      Ama gelincik açtığı yer kadar neselidir . Siz hiç ilk baharda gelincik tarlası gördünüzmü ? Tabiki dagda zehirli sarmaşıklar içinde biten gelincikten daha şendir . Ama kırmızısının tonu heryerde aynı . Bu ülkenin FOÇA’daki gelincik kırmızısıyla , yada o salakça iddia edilen 700 km ‘nin her santimetre karesinde açan gelinciğin kırmızı tonu AYNI !
    Kafam bu garip akışla dalgalanırken imdada ‘’yarını bekleyemedim’’ diyen E.Ozkok yetisti . Acayip motive eden bir yazı yazmıs . Öncelikle Enis Berberoğlu’nu motive eden bir yazı. Bu komplekssizliğini seviyorum . Çünkü Hurriyetin o çalışmasında dikkatimi çeken başka bir nokta da şuydu .Nerdeyse her satırda Hürriyet’in en tepe adamı , Hurriyetin Genel Yayın Yonetmeni , Hürriyet’in 1 . numarası vs vs …Acayip bir title vurgusu beni boğdu . Vallahi şurda içten ,taaaa ciğerden  sahiden de yazıyorum . İnanın şu duyguya kapıldım . Ertuğrul Bey kadar popüler olunmaması , etki gücü eksikliği duyulması motivasyonsuzlugu bu galiba dedim mi ? Dedimmmm ….E.Ozkok ‘ten Enis Bey’e boylesi bir destek gelmesi hos olmuş ….
     Her ikisinide dikkatle okudum . GAP t-shirtüne deyinmemişler . Demek ki bu bahtsız bir tesadüf olmuş.Büyük Orta Doğu projesi gözdenmi kaçmış ne ? Ama yok yok ben moralimi bozmuyacağım . Gönlümü hemen Suriye'ye ince ince gönderilen mesaj diye eğlemek istiyorum .Benim buna çok ihtiyacım var !!! Öylesine giyilmiş bir t shirt öylesine mühim bir kadrajda olamaz , vardır vardır bunda mutlak birsey demeyi çokkkkkkkkkk istiyorum . Tekrar  tekrar okuyorum . Yok galiba .Eyvahlar olsun sonbaharın ilk Pazar'ı hüzünle geldi bana . 
        Hazan mevsimi  filo kızağamı girecek acaba ? Belkide Amiral rütbesi kalmış olabilir ? Bilemiyorum tabii hakkaten şu an içimden geçenleri yazıyorum .
    Hııııı bir önemli nokta: ‘’geçenlerde malum bölgede CHP vekili Hüseyin Aygün’ün kaçırılma veya kaçırılma  süsü olayı ‘’.Bakın yine kafam karışıyor. O olayı düşünüyorum . Kaçırıldımı?Kaçırılma süsümü verildi?Ben bunların tartışıldığı bir gündemi hiç sevmiyorum!Yaaaaaaa yemin ederim hiç ama hiçbirseye şimdi tam buan inanmıyorum !!
        Enis Bey bu durumda çiçekler canlı bile olsa neye inanacağımı hakkaten bilmiyorum ! Sizi niye kaçırmadılar diyesim geliyor . Daha dün Başbakan’ın konuyla ilgili : ‘’ Başbakan Erdoğan, CHP Milletvekili Hüseyin Aygün’ün PKK tarafından kaçırılması olayıyla ilgili şüpheleri olduğunu söyledi. Erdoğan, '400 km PKK kontrolünde' iddiasına da tepki gösterdi: Anadolu’da bir laf var ‘domuzdan yana mısın, bizden yana mısın?’’ demeci kafama takılıyor .
        Öbür taraftan ana muhalefetin  böyle bir duruma düşmesi de beni üzüyor . Bu açıdan bakıncada, sanki siz beni bu Pazar üzdünüz gibime geliyor .
     Mesela BDP ‘li vekilleri  korumak için GÜLYAZI köyüne giderken trafik kazasında vefat eden  ŞEHİTLERİMİZİN daha kırkı çıkmadı . BDP ye koruma verilirken size verilmedimi diyorsunuz ?
        Elinizde tabletiniz oralarda da internette rahatça girebildiğiniz izlenimi ne hoş . Gelin görünkü dağdan tek bir asker tweeti atana rastlamadık . Daha garip bir şey var . Sosyal medya denen o etkili alemde sizin bu olayın Trend Topic olmamasıda çok acayibime gidiyor . Bu kadar etkili bir medya kuruluşunun en başı , böylesi meydan okuyor ama yeryerinden oynamıyor . Bakın emin olun buda gücüme gidiyor .
      Sonra aklıma geliyor gönlüm ferahlıyor . Tek bir ama tek bir ŞEHİT haberinde evet evet yeryerinden oynuyor . Bazan basın görmeden halk kendi SAHİCİ medyasından tekme tokat döşeniyor . Bu kadar kontrolsuz bir sosyal aleme çeki düzen vermekte emin olun SİZİN bulunacağınız  tam temastan geçiyor . Halka inin der gibi oldu J Anladınız siz neyseki onuuuuuuuu J
             Bu meydan okumanız yinede pek hoşuma gitti . Ama keşke üzerine biraz daha çalışılmış prodüksiyon olsaydı. Başbakan ile 2010 da Tekeli taburunuda ziyarete gittiğinizi anımsıyorum . Fakat yazık ki akılda kala kala Başbakan’ın diz çökmesi kalmıştı. Yazı uçar görüntü kalır diyen siz eminim benden daha iyi anımsıyorsunuzdur. Sonra olanları düşününce kendimi gülmektende alamıyorum . Boy uzunlugu göze alınıp , sipere girme standartı ( askeri ölçülerde ) değerlendirilmeden komik komik şeylerde olmuştu . Neyse amannnnnn geçmişe mazi derler diyelim ve Pazar günümüzü daha da fazla bezdirmeyelim .
    Sonuç olarak sizden aldığım cesaretle .Acil Kanyon’a gidip yeni sezon alış verişi yapacağım . Çünkü trend GAP yazan tshirti demode kılacak kadar hızla değişiyor….
        Cesaretiniz moral verici ama prodüksiyon suniliği beni itti . Samimi söylüyorum . Yazınızı hafızam da tutacağım . Zira görüntü çok ta samimi gelmedi . Hurriyet’in 1 numarası olmak önemli . Ama Hurriyet 1 numaramı ? Samimi söylüyorum lütfen emin olunuz.Millet  artık bakın bunu  tartışıyor .
         Buarada fotografları çeken Sebati Karakurt'un t-shirtini çok beğendim . Keşke Enis Bey'le change yapsaymışlar demekten kendimi alamadım :) 
Bir dost J

21 Ağustos 2012 Salı

1 YAŞINDA ŞEHİT OLMAK ....



          ŞEHİT Almina Melisa Aker sadece 1,5 yasında .
        Ne vatanı korurken , ne malı -namusu -dini için mücadele ederken hiç bir ''Şehit''mertebesi özelliği yaşamadan ŞEHİT OLDU !!!!
       Sadece Şırnak'ta askerliğini yapan babasının Bayram izninde , anne -baba ve 11 yaşında kuzeniyle o lanet patlamanın içinden geçerken Şehit olmuştur . Hayır o daha çok küçük melek oldu da diyebiliriz. Ha melek , ha şehit farkedermi ? Sonuçta hain bir olayda günahsızca ölmedimi ????
      En büyük Şehit bebek Melisa degilmidir ? 
      Bunun hesabını kim nasıl verebilir ? Şimdi biz kimin ne neyin yakasına yapışacağız ? Acıyı sofrasında geleneksel lezzet eylemiş Gaziantep'te bu lanet olayın sadece ''acı'' demekle yetinecekmiyiz ? 
     PKK saldırıyı üstlenmiyor. Son yıllarda genelde sivil saldırıları üstlenmeyen bir terör yapısı var . Nedenine gelince bence çok basit : Bu kadar LANET olduklarıyla kendileri bile yüzleşmek istemiyordur ! Olaya kahrolan halkın tepkisi , öfkesi , kırgınlığı soluksuzlaştı, nefes alamıyoruz!
      En iyi çıkışlardan biri Fatih Terim’den geldi . O bölgenin çocuğu,yine acıyı sofrasında bal eylemiş bir lezzetin adamı Adana’lı Fatih Terim öyle akılda kalıcı bir tutum sergiledi ki … Siyasilerin örnek alacağı bu tutum biraz olsun içimize su serpti . Kahramanlara ihtiyacımız vardan öte zaten biz Kahramanlarını yüregine basan en duygusal toplum degilmiyiz ? Dedirtti ….
     Dün gece düzenlenen bu saldırıda 69 kişi yaralı , 9 kişi Şehit oldu . Bunlardan 4 'ü çocuk ....
     Bu manzaramızın; Orta Doğu'nun Çocuk cesetleriyle kana bulanan halinden çok da farklı olmadığını söylemeliyim....
     Türkiye tam bu lanetle güne başlamışken , birde Uludere'den kabus bir haber geldi . BDP Gen.Bşk.Yard.Gültan Kışanak, Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk 'ün de aralarında bulunduğu vekillerin Gülyazı Köyü ziyareti öncesi güvenlik sağlamak göreviyle bölgeye giden 10 askerimiz viraji alamayan araçta   Şehit olmuştur . 
       Şırnak'ta Irak sınırında Beyaztepe'de  vatani görevini yapan bu askerlerimizin yardımına o bölgedeki halk koşuyor . Yani kimi kimden koruyorsunuz ? Demede dur !!!!!
      Acaba bu güvenlik önlemi BDP'li vekillerin talebimiydi ?Diye insanın aklına geliyor .
      Şimdi başa dönersek Şırnak'taki vatani görevinden Bayram iznine memleketi Gaziantep'e gelen er Fikret Onur Aker'in ölümü kaçınılmazmıdır ? Uludere'de  görevde olma olasılığı nedir ?
       İslam'da  ''Ecel-i Kaza , Ecel-i Müsemma '' algısıyla bunu açıklamak mümkünmüdür ?Bakın o konu derin ve kulun açıklayacağı bir konu değildir.
      Ama ECEL-İ MUAMMA OLAMAYAN GERÇEK  : Gaziantep'teki saldırıda ölen  sadece 1 yaşındaki Bebek A.MELİSA AKER 'in anne ve babasıyla birlikte  ebedi yolculukta da onlara eşlik edeceğidir .....   
       ''Masum insanları öldürmenin utancını kapatacak kadar büyüklükte bir bayrak yoktur ! '' ( Howard ZINN ) 
     

9 Ağustos 2012 Perşembe

'' 35 RH '' KAN ARANIYOR ...



        Sadece birkaç saat önce İzmir- Foça ilçesinde Deniz Üs Komutanlığı’nda görevli askeri personeli taşıyan araca mayınlı saldırı düzenlendi . Teröre yine Şehit yine Gazi verdik ....
      Ancak öyle bir diklenme oldu kiiiii !!! Yardım-Dayanışma ve Ayağa dikildi İzmir , Omuz Omuza  Kükredi adeta!!!
      Yazları pek keyifle gidilen denizi serin , balığı leziz  muhteşem Foça'ya kadar terör nasıl geldi ? İyide PKK'lılar Vikingler kavminden olmadığına göre , filikalara atlayıp gelmiş olamazlar değilmi ? Yüzerek geldiler diyeceğim ama o mesafede zor . Mutlaka vardır bir can simitleri . Belkide dağcılıktan sonra yüzmeye el atmışlardır . 
     Tabii bu saçma ihtimalleri konuşmanın ne anlamı var ne de yeri ! Terör demek Güney Doğu demek mi ? Bu önemli bir vurgu ! Terör demek bir koca ülke demek ! 
      Foça'da Şehit ve yaralı olan askerlerin kimliği henüz ( buan ) belirlenmedi . Künyede Şemdinli yazıyorda olabilir . Fark edermi ? Şemdinli'de Şehit'in künyesinde İzmir yazmasıyla arasında ne gibi bir fark olabilir ? 
      Valla onu bunu bilmem ama Terör denen belanın bitim sınırı İzmir'e kadar !!!
      İzmir her zamanki gibi olağanüstü bir tavırla ayağa kalktı . Yaralı askerlerimizin nakledildiği Ege Üniversitesi Hastanesinin sosyal paylaşım da yaptığı duyuru ile seferberlik ilan edildi . Binlerceeeeee insan anında kan merkezlerine koştu . Ve sadece ama sadece 15 dk. da '' kan ihtiyacı karşılandı '' anonsu bile yapıldı .  Kan vermeye giden vatandaşları İzmir'li taksiciler ücret almadan taşıdı . Çok eminimki o taksiciye böyle bir talimat gelmemiştir bile . İzmir'liler insiyatifleri dibine kadar kullanırlar . Yaşa İzmir'li taksicilerrrrrrrrrrr ....
     Ve yine çok eminimki İzmir'in kavruk sıcağında kimse kimseye hadi kan vermeye gidelim de dememiştir . İzmir'li kanı konusunda da insiyatif sahibidir dibine kadarrrr .....
     Yaşaaaaa İzmir ''ASİL '' 35 RH ...
     Bakın ben size birsey diyeyim mi ? Az önce plajdaki kız arkadaşlarımla konuştum . Parioları sarmışlar kan vermeye koşuyorlardı . Önce eve uğrayıp bende kan vereceğim diyen Oruç'lu annelerini alıp Kızılay Kan merkezine doğru bas gaza !!!
     Ihhh işte KANINDAN GELEN GÜZELLİKLE ÜNLÜ İzmir Kadını . 
     Yaşaaaaaaaa Güzel  İzmir  Abla....
     Bu korkunç olaya Sayın Başbakan'dan: Bu maalesef terörün yayılma noktasındaki attığı adımların bir başka örneği  kısa açıklaması geldi.Bu kez otobüs doluları daha da uzunnnnn Kan Bağış kuyrukları oluşturdu  İzmir'li ...
     Kavruk sıcak İzmir ! Mübarek Ramazan ayında '' Kan verince Orucum bozulurmu ? '' diye cahilce , biran bile tereddüt etmeyen Helallik veren İzmirrrrrrrr ....
     Gün boyu kan veren İzmir sanmayınki kan kaybeder!!!!Daha bunun akşamı var.Coşkuyla kapar bayrağı , doğruuuu İzmir Marşı'yla Gündoğdu'ya teröre karşı omuz omuza !!!! 
     Terörle canı artık yanmaktan öteye geçmiş Türk Milletinin tek başına ayağa kalkma örneğidir Can İzmir . Türkiye'nin DAYANIŞMA BAŞKENT'i HESAPTA GAVUR  İZMİRRRRRRRRRRR .....
     Memleketin kan stogu İzmir İzmir İzmirrrrr !!!!!!!!!!! 
     Sadece 15 dk.da ve tek başına '' İzmir terörü DAMARLARINDAKİ ASİL KANLA EMİN OLUN BOĞADABİLİR '' .