29 Temmuz 2012 Pazar

SERDAR - TUFAN - ERTUĞRUL VS.TOPLUCA TOPUNA : '' OĞLUMMMMM BAK GİT !!! ''

      Ey benim HOMOFOBIK toplumumun aynası canım ''dangoz medya '' ! Bu nasıl ayna hali ise ben diyeyim içbükey ayna siz deyin dışbükey ayna ! Dev aynası yanılsaması işte ! Kesinlikle ayna gibi ayna değil !!!!!
      İzzet Çapa aslanlar gibi roportajlarına devam ediyor . Bu kez Serdar Turgut ile söyleşi yapmış . Gelin görünki en parlak dönemlerinde bile aşamadığı komplekssini iyice kusmuş kendisi . 
     Cinsellikle ilgili çok bilgi verici yazılarını kastetmiyorum . Bu kadar ilgi çekici mevzulara giren bir yazarın , hiçbir zaman okunmuyorum diye garip bir dertte olmasına üzülüyorum . Evet son dönemde sadece kendisi için geçerli olmayan mühim bir husus var . Yeni Medya anlayışı oluştugundan beri pek kimse okunmuyor Sevgili Serdar Turgut ...
     Fakat bu kaygının ötesinde ayrıca gözlemim şudur ki : İki yazısından birinde mutlak E.Özkök'den bahsetmesi . Çok sıkıcı ve garip bir biçime dönüşen bu tutkusunu bugun patlatmış :) '' E.Özkök gizli eşcinsel olabilir '' demiş . Eeeeee olabilir ne var bunda ? Ama kendisiyle yine özdeşleştirmiş .'' Bizim ( E.Ozkök ve Kendisi ) içimizde KADIN yönümüz vardır . Kendisi yazdığı için söylüyorum ''demiş . 
      Birşey diyeceğim S.Turgut Ertuğrul Özkök 'ü hakkaten okuyormu acaba ? O kadın''O '' kadınmı ? Valla bana pek öyle gelmedi :) Ama S.Turgut'un bazan hayranlıkla , bazan hınçla habire Ertugrul Özkök'ten bahsetmesinden bana fenalık geldiiiii .... Ayol bu ne iş ? :) 
      İşin gırgır yani budur bence :) 
      Ama asıl bomba bütün bu meselenin İzzet Çapa'ya yaradığıdır . Kendisini ve medyada alanında da gösterdiği başarısını ayakta alkışlıyorummmmmmmm ..... 
      Serdar Turgut gibi bir Oray Egin , bir Nagehan Alçı 'yı medyamıza kazandıran ustanın hala Ertuğrul -Ertuğrul demesine şaşıp kalıyorum :) 
     Bir komik unsurda ( masus böyle ağır laf ettim . Durun durun :) efendim sosyal paylaşımın Aga BABASI Twitter'da yaşanıyor . 
      Misal : Bu durumu değerlendiren Tufan Türenç Beyefendi bir kaç kelam etmiş . 
      Efendim : '' Roportajci pervasiz, roportaj yapilan densiz olursa en yakin arkadasina sacma bir suru laflar eder.Benim tanikligim sudur: Ertugrul Ozkok Serdar Turgut'a, babasinin yapmadigi guzelikler yapmistir.Dostluk vefa ister. Serdar bunu nasil yapti? Ama yine Ozkok onu bagislar. Boyle seyleri pek onemsemez. Serdar bu tip seyleri her konuda hep yapar. Zaman zaman Ozkok ona cok kizardi ama her seferinde affederdi. '' diye tweetlarını sıralamışlar . 
    Ne diyeyim ben size eyyyy yıllarların tecrübesi Tufan Bey amca ! Yahu birkere biri birine BABALIK yaptıysa bunu söylemenin ne anlamı var ? Dostluk vefa ister derkennnnn ? Pardon ? :) Siz E.Özkök'ü savunuyormusunuz şimdiiiiii :) Ay bu akım derken ...... demek gibi birsey :) 
     Siz onu bunu bırakında kimse kimsenin eşcinselliğiyle ilgilenmiyor . Serdar'da bu kadar aşıksa niye bastı gitti Hurriyet'ten oturaydı ya  dizi dibinde ...
     Kimse bu saçmalıklarla ilgilenmiyor , ciddiye bile almıyor . Ama herkesten çok  İzzet Çapa okunuyor . Hepiniz çatlayın ! Patlayınnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnn !!!!! 
       Ne oldu şimdi  yani İzzet'in arkasında Baba yok ! Biz Blog yazarlarının arkasında ise hiçççççççç kimse yok ! Ama çatır çatır yazıyoruz . 
       Ben bu abilere ablara Sezen Aksu'dan '' Şanıma İnanma '' eserini hediye ediyor . Hayırlı günler diliyorummmm :) Ve size oturup şarkının özellikle şu mısrasını hazin hazin dinlemenizi öneriyorum . 
'' Okurum, yazarım, konuşurum Kelimelerin efendisiyim amaaaaaaa !!! '' 
      Bendeniz aynı şarkıda ayna karşısında '' NEW MEDIA '' Tamtam Dansı yapıyorummm :) Sizleride topluca davet ediyorum . Ayyy çok afedersiniz sakın yanlış anlaşılmasın toplu derken , dansa yani :)
      Bizim durum nedir Allah aşkına ? Hetoroseksüelden bozma ensestmiyiz ? Ayna ayna söyle banaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa :) 
     Ayrıca Ertuğrul Özkök'ün yerinde olsam asla oralı bile olmaz , konvansiyonel bu pespayeliğe prim vermezdim .Hatta benim yaptığımı yapar hobada zıbada buan dans ederdim :) Valla samimiyim ...
     Ölümü görün, şarkıyı son ses dinleyin ....Hayde  buyrun pistimiz boş kalmasınnnnnnnn :) 
     Ay benimde içime bir ERKEK kaçmış olmasın . Bugün çok maçoyum . Oğlummmm Bak Gittttttttttttttt !!!! :) 
      
NOT : Şarkımız budur .  http://www.youtube.com/watch?v=y10oRaHA1xQ

NEVER! NEVER ! DON'T CRY '' NURSELİ ''


           Ne salak ne cahil bir medyadır ki bu Nurseli İdiz'i  bu şekilde manşete taşırlar ! Bipolar bozukluk diye yazanlar acaba bipolar bozuklugun ne olduguna Allah rızası için dahi olsa araştırdılarmı ? Bu ne vicdansızlık bu ne hoyratlıktır ! Tabii amaç yalakalık ! '' Ramazan'da içen KADIN '' diye gösterip '' HESAPTA'' giderek muhafazakarlaşan toplumdan prim almak .
        Ahhhh ahhh behhhh kuş beyinliler :) Bir kere giderek muhafazakarlaşma halini iyi gozlemleyin ! Fuul makyajlı , en frapan turbanları tercih edenlerin son moda ayakkabılarına , altlarındaki blue jeanlere şöyle bir bakın ! BU muhafazakarlık O muhafazakarlık değil ! Yani kimse Ramazan'da içki içen SANATÇI'sını linç etmez ! Etmemelidir de !!!
       Ama bu cahil medya kendi elleriyle '' yine '' bir KADINI , BİR ANNEYİ linç ediyor ! Hastalık herkes için geçerli . Kimse kanser olmayacağını garanti edemiyeceği gibi , bipolar hastalıkla boğuşmuyacağını da garanti edemez !
        Amaç hastalıkla mücadele ise zaten bu haber o manşetle yapılmazdı . Ama amaç '' Ramazan'da alkol içen bir KADIN '' haberiyse hakkaten buyukkkkkkkkkk başarı :)
       Evita'dan , Hürrem'e kadar bir çok rolde başarılı olmuş İdiz'in Atatürk rolü canladırdığını da biliyormuydunuz ? Bir oyuncu role kendini oyle kaptırır ki , kim ve ne produksiyon yapıyormuş bakmaz aldırmaz bile ... Nurseli idiz'i sadece izleyici olarak tanırım . Başına gelenleride pek değerli medyadan takip ederim . Yakın zamanda annesinin vefatı , Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alındığını , Produksiyon ve yönetimden dolayı saşkınlık yaşadığını , eşi Cem İdiz'den boşandığını , hastalıkla uğraştığını vs vs hep medyadan öğreniyorum . 
       Kendimi Nurseli'den çok kızının yerine koyuyorum . Genç bir kadın ve annesinin bu ataklarıyla mücadele  ediyor . Ve üstelik yanlız başına ! Kim destek olursa olsun o dönemde '' hastanın birinci derecede '' yakını olmanın ZORLUĞUNU sadece Allah bilir ! Evet sadece Allah bilir !O kişi bile bilemiyecek ,  fikir yüretemiyecek kadar ortalık toz dumandır ...
       Belkide bu şizofrenik meslegin yani oyunculuğun tek şanssızlığı budur . Zira hayatlarının prodüksiyonlarını sorgulayamıyacak kadar '' kendisinden '' vazgeçme halidir.Ve feci şekilde '' OYUN İÇİNDE OYUN ''olan...
       Bu nasıl bir aşağılamadır ki ;  parasızlıktan İstanbul'a dönememiş , bavuluyla sokata kalmış imajındaki o berbat kadrajlar ! Anlaşılamayan şu . Parasız birinimi yoksa hastalık atağı tutmuş birinimi küçümsüyoruz ? Nedir durum arkadaş ? 
        Kendi adıma net şunu söylüyorum ! Bu haberi bu şekilde yapanları asıl küçümsüyorum ! Cehaletin , yalaklığın dikalası , iblis medya !!!!!
       Olimpiyatın en görkemli günlerinde Başbakan ve Eşi'nin özellikle KADIN sporcularımıza verdiği desteği keyifle izliyorum . Hatta Potanın Perileri'nin maçını izleyip , galibiyet sonrası tebrik için soyunması odasına gitmesine 10 puan . Ammaaaa medya mensuplarının yanına gitmesine engel olan protokol görevlisine ayar çekmesine 100000 puan . Türk medya temsilcilerine ulaşmasını engelleyen işgüzar görevliye önce sert bir bakış atan Erdoğan , sonra dayanamayıp '' sen ne terbiyesiz adamsın '' diye fırça çekmiş ...
      Medyasına tevazusu VIP muameleye posta koyacak kadar hoş bir Başbakan'mız var . Aynı samimiyette medyasına böylesi bir KADIN haberi yaptığından ötürü iyi bir kalay çekeceğini umuyorum ...
      Hatta Sayın Bakanlarımız Fatma Şahin , Ertuğrul Günay ve hatta Çeşme 'deki yetkilileri görevlendireceğini diliyorum ...
      Çünkü bu haber kendisinden bile vazgeçmiş sadece rollerini oynayan BİR KADIN haberidir . 
       Ne Evita , Ne Hürrem , Ne Atatürk , Ne de Saklambaç sunucusunun değil sadece Nurseli İdiz'in sağlık problemini acımasızca katlediliş halidir . 
      Toplumsal Bipolerite rahatsızlığına önlem ve bu tarz hastalara örnek amaçlı , nasıl tedavi olunur göstermenin fırsatıdır . 
       Ve bu hastalık tedavi edilmezse şizofreninin en sert savhalarına ulaşacaktır . Toplumsal ruh sağlığının hızla gelişen teknolojilerde öneminin altını çizmek isterim . Biz sporcunun çevik ahlaklısını severiz . Londra'da Kadın Sporcularımız göğsümüzü kabartmakta . Aynı sanatsız kalan bir milletinde hayat damarlarından biri kopmuş demektir . Toplumsal sağlığımız içinde bu tür açılımlar bekliyoruz .
       Sayın Başbakan'dan medyanın bu sert ve acımasız haline bir'' sert bakış '' arz ediyoruz . Çünkü konu Ramazan günü alkol alan kadın değil , rahatsızlığından atak(devre) geçiren bir sanatçıdır . İkisi arasındaki ayrımı yapan sağlıklı bir TOPLUM olmak en büyük dileğimiz .İnsan Sağlığı-Toplum Sağlığı  bir illüzyon olamıyacak kadar ciddi ve gerçektir !
      Buan Madonna'dan tutta bir çok ünlü KADIN'ın canlandırdığı  Evita müzikalinin şarkısı kulaklarımda çınlıyor . Aslında herşey ne kadar da içi boş aldatmacalar . Eva Peron'da  kendi hayatını böyle tanımlıyor . Bütün bir hayat sanki sahnedeki illüzyonlar . Çizgi karakterlere dönüşmüş gibiyiz .Sanki duvardan geçecek,çatıdan düşecek,dinamit patlayacak,çatıdan düşecek ama asla ölmeyecek gibi yaşıyoruz .Asıl hasta ruh budur !
     Never Don't Cry Turkey için sadece sevgi .... İşte o muhteşem şarkı ...
     http://www.youtube.com/watch?v=X4oPWINVVEw
 Don't cry for me Argentina
The truth is I never left you
All through my wild days
My mad existence
I kept my promise
Don't keep your distance
And as for fortune, and as for fame
I never invited them in
Though it seemed to the world they were all I desired
They are illusions....
 
   

26 Temmuz 2012 Perşembe

İMBATTA ÇIKALIM-1 DRINK ATALIM -BAKALIM ELEKTRIK VARMI ?

         Ebru Şancı'dan bir Aynur Aydan çıkmaz arkadaş kimseeee uğraşmasın ...Bu devirde o işler artık demode . Bengi Yıldız 'da nevruza tasla katıldı , Bodrum'da aynı sekilde goruntulendi .Ama B.Yıldız'ın bira içerken ki goruntuleri daha çok konusuldu . Niye ?
       İçmekle yüzmek arasında fark vardır :)
        Ayrıca nostaljik bir ruhla sunu soylemek isterim ki . 80 'li yılların sonunda hemde İzmir'de hemde GSF gibi marjinal bir fakultenin cevresinde dahi alkol satılmazdı . Yan sokaların birinde tır parkı vardı . Bizimkiler öğle tatilinde oraya gider ve TIR soforleriyle '' entellektüel '' sohbetler yapardı . Cok kere biz kızlar meraktan gebersekte bizi hiç goturmediler . Yırtık blue jeanlı , kupeli , uzun saclı ( hemde o yıllarda ) bu delikanlılarda yine de feci bir maçoluk duygusu ağır basardı :) Ogleden sonraki dersler o kafalara daha güzelmi giriyordu , yoksa tıntınmı?:) Vallahi bilemem . Fakat sunun altını kalın kalın çizerim ki : Birtek gün bile maraza çıktıgını anımsamıyorum !Ayrıca hepimizin elinde aslanlarrrrr gibi ''basarıyla mezun olmustur '' belgeside var!Simdi o belgeye bakıyorum da : Anılardır aslında insanın içini bugun bile özgürce ferahlatan ....
Okul cıkısı Kordon'daki birahanelerde yanımızda olmayı gorev sayan bu arkadaslarıma selam olsunnnnnnnn :)
        O yıllarda ileride odemek kaydıyla aldıgımız harc ve ogrenci kredilerini anımsayınca bir tuhaf oldum . Nerdeyse almayanı dovuyorlardı . Harctan muaf olmak , üç ayda bir topluuuuuuuuuuuuuuu para almak ne demek en iyi ogrencı takımı bilir . Bozdur bozdur harca . Kredisini bir günde blue jean ve Venezia'da kalamar-bira ziyafetinde bitiren arkadas bilirim ben :) Eve oto-stopla dönen :)
        Sonraki yıllarda hissiyatım o Tır parkına kızları goturmeyisleri tamamen fantastikmis :) Begendikleri kızların dedikodusu anca boyle ''zula'' yerde yapıldıgını anlamak o kadar da yıllarımı almadı ....
       Diyecegim su ki Bodrum sote yer degil , zaten GSF de Narlıdere'ye tasınalı cok oldu ... Zamanın ruhu :)
Alkol satısı bence de kampus içinde yasaklansın . Fakat kampus cevresindeki TIR parkları sakın kalkmasın . Bir sehrin mimarisi demek o sehrin ruhu demektir . Harclar kalksın ama kredi verilmeye devam etsin . Fakat sonraki yıllarda geriye odeme yapılmasın:)
     Ogrenciler Bodrum'a da gidebilsinler . İdo Tatlıses bıyıgı bıraksınlar . Kumsalda ates yakıp gitar çalma devri canlansın . Tesislerde animatorluk dısında da gorevler verilsin .Mesela can kurtaranlık yapsınlar . Bak bakalım o zaman bir kisi bogulma tehlikesi geciriyormu ? Misal ; Ahmet Kutalmış Türkes Beyefendi bak bakalım tüpsüz dalış yapabilirmiydi ?
       Suriye Kurt meselesiyle adeta yıkılan aziz Turk Medyası bak bakayım B.Yıldız'ın kıyı kıyı çimmesini seyir bakabiliyormuydu....Suriye'nin durumunu genel bir bakış fırlatalım . Ammaaaa Çöl Tilkisi'nin Canidae( köpekgiller) familyasının en küçüğü olduğunu aklımızdan çıkarmıyalım ...
Velasılı kelam ( havalı olsun diye  lafa böyle gireyim dedim ) : B.Yıldız'dan da A.Kutalmıs Türkes'ten de bir Hasan Fehmi Güneş çıkmazzzzz .Kimse kimseye rüzgar yapmasın ....
        CHP 'nin gündeminde ''VATANDAŞA NE DİYECEGİZ '' yani ne hesap verecegiz degil , ne diye hitap edecegiz konusunda bile ortak karar alınamış,her zamanki gibi parti içi çatlaklar oluşmuş.Heyyyyy gidi koca dünyaaaaaaaaaaaaa :  Atı alan Suriye sınırını gecerse sen vatandasa WATT de biz o elektriği alırız :)
      Zaten hukuk sistemimizde davalarda nerdeyse izdivaç programları gibi çalışmakta ... Elektrik alamadım mübaşirrrrrr pardonnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnn :)
     İmbatta çıkalım , 1drink atalım , bakalım elektrik varmı ?

24 Temmuz 2012 Salı

HÜLYA ABİ .....

       Küçük ve kısa bir seyaht için havalimanı yolundayım . Hava kabus gibi sıcak ve nemli . İnsana nasıl sıkıntı basıyor anlatamam . Gerçi klima diye son yy'ın icadından yararlanıyoruz ama bogulmaya çare yok . Hele de boguntulu konular gündemi meşgul ediyorsa ....
       Açıkçası seyehate gitmek üzre olan benim 1.gündem konum o mesele olmasa da , kafama takılmasına da engel olamadım . Aldım elime BlackBerry 'yi içimi bloguma döküyorum ...
       Evettttttt Hülya Avşar ve Altın Portakal Juri Başkalığı meselesi . Başta şunu soylemek isterim ki : Kesin ve kesin Hülya Avşar 'ın bu konuda destekçisiyim . Daha dogrusu uzun zamandır fiyaskolarla dolu Antalya Altın Portakal Sinema Festivali'nin kendini toparladığına inanıyorum . Harika bir juri baskanı secimi yapmış . Zira yeni ve gayet akıcı '' entertainment endüstrisin'' için algıların bu yönde olması umut verici  ....
      Üstelik bendeniz önemli bir üniversitenin Sinema Bol.mezun olarak aynen de boyle düşünüyorum . Sinemanın popüler kültür sanatı , yaşamın içinden gelen sekanslar gerçeği olduğunu kabullenmemek mümkün değil .
     Türk ve Dünya Sineması Tarihine baktığımızda geçiş dönemleri , siyasal ve ekonomik etkenlerin sinemaya yansıdığını görürüz . Buarada uzun uzun o sıkıcı entel satırlara yer vermek istemiyorum . Çünkü buan yaşadığımız '' ZAMANIN RUHU''na ( Zeitgeist ) uyumsuzluk göstermenin tuzağına düşmek ne beni , nede başkalarını biryere taşımaz duygusundayım ....
       Uyumdan kastım yanlış anlaşılabilinir endişesiyle şunu  da vyrgulamak isterim ki : Sinema bir toplumun en iyi başkaldırı sanatıdır !Türk Kadınının çelişkilere sürüklendiği şu günlerde böylesine bir festivalin jüri başkanlığına Hülya Avşar gibi bir karakterin olağanüstü seçim olduğunu tekrar altını çizmek isterim .Kürtajın , kadına şiddetin vs vs tartışıldığı bu ülkede '' kadın ve mastürbasyon'' gerceğini perdeye taşımız babayiğittir Hülya ....
        Anneliği konusunda toplumun nerdeyse herkesiminde gıptayla izlenilmesi de cabası ...
        Kimsenin sırtından mastürbe olmasına izin vermeyecek kadar da sahici ...
        Levent Kırca'nın olaya tavrına gülüp geçiyorum . Ve biliyorum ki Hülya'da öyle yapacak . Yıllarca popüler kültürün en güçlü kitle iletişim aracı olan TV'de parodilerle reyting rekorları kıran, Kırca'nın reytingi bu kadar yüksek birine aldıgı tavrı anlıyamıyorum ?
       Eğer dert entellektüel sinema kaygısıysa eğer , zaten o tür filmler festival dışı değer görüyor endişeye mahal yok diyorum . Bu eserler yoruma ve seyire açık olup kategori dışıdır . Dikkat edilecek olursa bu tarz filmler zaten dünya festivallerinde yer almıyor .
     Sinema tüm sanatları içine alan ve bir o kadar toplumsal , bireysel , populer kültüre hizmet veren sanyidir . Bu sanayinin canlanması için popüleritesi olan herkesin juride olabilmesini desteliyorum .
      Garip olan ise Hulya zaten bu sektorde basarılı bir oyuncu olduguda kabul edilmis aktristir . Sinema oyuncusu olmak için oyunculuk eğitimin gerekliliğine inansamda , yetenegin , fotojeninin yadsınamıyacagını net vurguluyorum . Sinema oyunculugu demek Tiyatro oyunculugu eğiti almak demek degildir . Bu endustri anlaşılmaya başladığından bu yana da '' aktör -akrist studyoları ''na talep giderek artmaktadır ...
         Uzun lafın kısası;son yıllarda hızla temelleri atılan ve gelecekte dünyayı bir avuç kılacak ENTERTAINMENT ENDUSTRISININ kadın meferlerindendir Hülya Avşar .....
        İçimden keşke Demet Akalın , Tarkan , Ajda , Sergen vs vs vs gibi magazini bol kişilerde böyle jürilerde yer alsa .... Samimiyim ...
       BalckBeryy den sunu yazabildiğim bu olaganustu sanayiyi seviyor , yoluna taş koyan ''tutucu'' her kafaya öfkeleniyorum !
       Sinema bir '' Simülasyon '' sanatıdır . Ve Hülya Avşar bu toplumda çok kere Simüle edilmiş modeldir . Onca olaya bazan tek başına diklenmiş , eleştiriler karşısında yanlız başına mücadele vermiştir . Ve hep samimidir ... Mutlu yalanlarında bile :)
       Beyensenizde beyenmesenizde yadsıyamazsınız ....
       Yeterlilik konusu ise görecelidir . Ve kimse kimsenin yeterine DUR diyemez  ....
        Levent Kırca'nın 70 'li yıllardaki oyun trenini ağzı açık izlediğimiz günlerden bugüne, değişimin kabul edilmesinin herkes en çokta kendisi için ne kadar mühim birşey oldugunu inşallah Sinema Ynt.Oğlu Umut Kırca süratle anlatacaktır .....
        Hülya'ya da bir NOT : Acele sinema filmi yap . Oyna yada oynama ama mutlaka yonet ...
       Uzun zamandan beri en renkli ve en çok konuşulan Antalya Altın Portakal Sinema Festivali için şimdiden mutlu ve heyecanlıyım . Türk Sineması elbetteki Hülya demek değildir . Ama Hülya demenin çoğunluğu sinema demektir beylerrrrrrrrrrrr ........
       Sinema bir EFENDİ Bey'se eğer , Hülya Abi vardır .....
       Ben kaçtımmmmmm :)
       Kendime NOT : Dokuzeylül Uns.GSF-Sinema Bol. arkadaşlarımın beni eleştireceklerini biliyorum . Olsun bende onların Derya'sıyım bakın bunuda biliyorum :)
     

22 Temmuz 2012 Pazar

BAY'LARA PAPYON SOLUNGAÇ

        Canım ciğerim sevgili '' KADIN ARKADAŞLARIM '' son günlerde sizlerden duydugum ; ALDATILMA - BUNALIM - DEPRESYON hikayelerinden sinir geldi . Sinir derken sakın yanlış anlamayın . Bildigin sinirsel bir gülme hali :)
        Sıcaklar artınca bu adamlarmı donsuz gezer oldu ? Yoksa '' öbür kadınlar '' mı kürkünü çıkardı bunu bilmek için hiç zorlanmıyorum . Vallahi gülüp geçiyorum .....
       Öfke denen yorucu ve 40 yas sonrası premenepoz hallimle ben daha ne yapayımmmm ? :)
       Sadece tavsiyem '' öbürüyle temasa '' gecen bu BAY (erkek cok iddialı bir tanım ) arkadasları ne olur hos görelim diyorum .... O haltı ettikten sonra kuyrugu kıstırıp , olaganüstü yalaka halleri kadar eğlenceli emin olun başka birsey yok . Samimi söylüyorum uzunnnnnnn soluklu ilişkilerde eğlence modu sadistliğe dönüşüyor . Uzun kısmı tamam da soluğu niye dedim vallahi bilmiyorum . Soluk derken BAY'ların solungaçları varmış gibi bir çağrışımım vardır . BAY hitabı bana hep papyonlu penguenleri anımsatır . Bakın yeminle onunda nedenini bilmiyorum . Ama bana BAYANNNNN denmesinden hoslanmadığım için , o kuyruğu kıstırmış abilere kadınlığın '' en sadist hallerini '' samimiyetle canımmmm KADIN arkadaşlarıma öneriyorum ....
       Aldatılma tesbiti sonrası BAY BAY demeden önce durun , bir düşünün ! BAY demeyi deneyin . Öç alma duygusu , terketme duygusu bu saatten sonra bizim için daha yorucu . Kuyrugu kıstırmış ''papyonlu''nun keyfini çıkarın ....
      O solungaçlarıyla nefes alırken , ortamdaki oksijenin tamamı  size kalıyor ve derin derin nefes alın ... Deneyin bakın ... Otekiyle sevişen BAY'ları elinizin altında tutun .Emin olun karaya vurmuş penguen kuyruğu kadar pörsümüş solungaçların sizin kıyınızda yıkanmaya daima ihtiyaçları var .
      Ayyyyy esti iste  bu yazıyı yazmak bana . Isim vermiycem ama hakkaten buara çok aldatılma hikayesi duydugumdan olabilir . Ayol hepsine son önerim gülün gecinnnnnnnnnn :)
       Otekiyle sevişen BAY'ları kafaya takmayın . Cunku nasılsa sadece BAYANNNNNN kategorisine takıldıklarını sanıyorlardır . Butun bunları ; bir kadına toslama anları daima siz olun diye dedim ....
        Kimseyi ötekileştirmeden sevin ...En çokta kendinizi sevin , kucaklayın ....
        Ve hep siz ötekinin '' DİĞERİ '' olun .... Simdi öteki kim diye sakın sormayın :) Bu soru hakkı BAY'lara ait . KADINLAR zaten anladınız siz onuuuuuuuuuuuuuuuuuuu :)
       
       Eyyyy dünyenın en kutsal cinsiyeti Kadınlarrrrrrrrr !!!!! Aldatılma denen fobiyi aşınnnnnnnnnnnnn . Tadını çıkarın .... Derin derin nefes alınnnnnnnnnnnnn :) Oksijeni çekin çekin çekin ve kimseye kendinizi bırakmayın ..........
     NOT: Ahandaaaa bu duruma en güzel şarkıyıda siz sevgili KADINLARA buradan yolluyorum ..... En KAFA şarkı ...Çal çal oyna :) http://fizy.com/#s/1tjuny