31 Ocak 2015 Cumartesi

İÇİMDEKİ SES & JOHNNY DEPP'IN YIKIMI....

  
       Şu berbat Cuma günleri iyice kabaran trafik ömrümüzü yiyor! Neyse ki iyi tarafından bakalım.Cuma'ları en sevdiğim seans 00.00 var. Köprü trafiğini canhıraş atlatıp şimdiler de pek alıştığım mekana kendimi atıyorum. Müge ile üst katta Enzo da buluşup harika yemek ve şarapla yorgun olmanın tadını çıkarıyoruz. Burayı seviyorum. Çok hoş ve lezzetli bir yer...
   Veeeeeee öncelik Türk Sinemasının.
   Bu benim prensibim. Vizyon da Türk Filmlerinin hiçbirini atlamak istemiyorum.

                                                     İÇİMDEKİ SES



     22.00 seası  İÇİMDEKİ SES filmine giriyoruz. O da ne salon full. İnsanlar Engin Günaydın' izlemeye büyük beklentilerle gelmiş.Beklentiyi anlamamaya imkan yok.Zira daha film başlamadan gülen insan topluluğu gayet hissediliyor. Sanırım Avrupa Yakasında'daki ''Burhan Altıntop'' şartlanması hala hafızalardan pek silinmemiş...
  Engin Günaydın'ın iyi bir oyuncu olmanın ötesinde dünya çapında bir aktör olduğunu düşünüyorum. Bir role etiketlenmiş olmanın sancılarında da haklı. Bunu silme çabası olduğunu düşünüyorum. Ve tabii böylesi bir  çabada da haklı.Oysa Vavien Filminde de çok iyiydi. Muhteşem Yüzyıl Dizisinde de. Hele Galip Derviş'e arada rastlıyorum. Harika...
   Başrolde Selim'i,Engin Günaydın oynuyor.Filmin senaryosu kendisine ait. Yönetmenliğini ise Galip Derviş'in yönetmeni Çağrı Bayrak yapmış.
   Filmde özellikle Anne (Füsun Demirel) üzerinden güçlü mesajlar verilmiş. Ersin Korkut'un oynadığı karakterin ağzından öyle çok ''Yılmaz Erdoğan''ismini duyduk ki anlatamam. Filmde görülmüyor ama oynuyormuş kadar oldu. Bu arada konuya gelince.....
   Valla ne yalan söyleyeyim konuya gelmek içimden gelmedi. Gayet sıkıcı bir ''ERKEK'' modeli anlatılmış. Aslında filmin hedefi buydu belki de? Eğer öyle ise son derece başarılı. Gerçekten çok sıkıcı ve çok rastlanan orta yaşın başındaki erkek modeliydi Selim. Dizi senaryosu yazan asosyal bir adamın, sinema filmi senaryosu yazma döneminde etrafında yaşananlar. Birde tabii kendinden oldukça genç bir kızla aşk meselesi var ki... İşte bunu şahane işlemiş. Birazda o genç kızlara takılan AMCALARLA güzel dalga geçmiş:)
    Uzun zaman önce bir röportajında okumuştum galiba. Engin Günaydın kendisini ''Asosyal'' olmakla tanımlamıştı ...
İçimdeki Ses'e gitmemeniz için 3 neden:
1) Çok sıkıcı adam
2)Yılmaz Erdoğan başrollerden birinde ama hiç görmüyorsunuz
3)Gülmeyi bekliyorsunuz ama boşuna ...
 İçimdeki Ses'e gitmeniz için 3 neden:
1) Sıkıcılığından dolayı çok tanıdık erkek profili şahane
2) Engin Günaydın'ı daha yakından tanımak
3) Füsun Demirel yine şahane.....
 ( Bu sıralama biraz Ahmet Hakan uslubu gibi oldu sanırım.)
    Ben yine de filme gidin derim. Oyuncuların,senaristlerin hayatı hiçte sanılan gibi değil. Aksine celebrity sıkıcılığının dibini görmek süper. Ayrıca KİRPİK TAKINTISI harikaydı.
   Bu film yurt dışında yapılsa millet bayılır.
  Sırrı Süreyya Önder'in kısa bir rolü var. Ama gayet gerçekçi olmuş:)


  Ve tabii çok kısa rolü olmasına rağmen Hakan Meriçliler görülmeye değer. Hem çok yakışıklı, hem harika oynuyor, hem de çok karizma.Ama hepsinden önemlisi O candır can ....
   Film bittiğinde yan koltuktaki genç çift aralarında şöyle konuşuyorlardı:''Cık cık cık olmamış''...
   Biz ise Müge'yle aynı anda : '' Biraz kendini mi oynamış ???'' dedik :)
  
   *****************************
     Eeeeee ben durmam. İşte benim en sevdiğm seans. Arada kahve ve 00.00 seansı . Müge'yi ''Hadi hadi diye ama bak Johnny Depp'' diye razı edip soktuğum film.

                                                  MORTDECAI'S MOUSTACHE


    Ya bu Johnny Depp'in yüzü gülmeyecek mi? Karayip Korsanları ile dünya alem kadınların geberdiği o muhteşem adam nereye gitti? Anladık bir oyuncu çirkinleşebilir, yaşlanabilir vs... Ama KARİZMA gitmez arkadaş. Resmen Johnny Depp KARİZMASI diye tanımlanan o karizma nakavttttttttttt!!!
    Bu adam geçende filmin galasına oldukça genç sevgilisi Amber Heard  ile katılmıştı. Ayyyyy benim kafam karıştı :) Ehhhh Engin Günaydın az önce bu tür AMCALARLA dalga geçmişti filmde:) Ahhh ahhhh Johnny O Amca sensin işte bakkkk gördünmü:))) Hemde bıyıklı Amca :)


  Valla filminde abuk sabuk bir konusu var. Çok bildik konu. Bir tablonun peşinden koşan hafif sahtekar antika simsarı, etrafta mafyaya dönüşmüş koleksiyonerler , dedektifler, cinayet falan filan :)





İkide bir İngiliz erkeklerinin o dize kadar çorapları ve o çoraplara takılan jartiyerini görüyoruz. Iyyyyyy tiksinççççç :(








 Gwyneth Paltrow'un canlandırdığı o zeki kadın rolü tamamda. Offfff ikide bir bıyık bırakan kocasıyla
öpüşemeyip, iğrenç öğürme sahneleri feciydi.




   Zaten bugün magazinde de G.Paltrow 'un şöyle bir açıklamasını görmüştüm.Enerjisini artırmak ve rahminde derinlemesine bir temizlik için vajinasına şifalı otların buharına tuttuyormuş. Hııııı demek ki kadının nerdeyse frijite ulaşan bir hijyen derdi var. Bu kadar pipiriklilikte bayar ama kusura bakmasın!
   Ya erkek jartiyeri, öpüşürken öğüren bir kadın ve tiki yüzünden aynı anda öğüren erkek! Ve daha acısı berbatttttt görünümlü, karizma yerle bir JOHNNY DEEP:(

    Filmin çevirisi Üçkağıtçı katiyen değil! '' Mortdecai's Moustache '' olmalı kesin, son kararım!!!!!
    Filmin mesajını açıklıyorummmm :
   ''Evettttt  Bıyık Kedide de Vardır''
    Büyük ihtimalle bu film Oscar değerlendirmesine alınır. Ama bir gün önce verilen  Razzies (Altın Ahududu) yani en kötüler kategorisinde .
    Gece gece hüsrannnnnnnnnnnnnnnnn !!!Diyerek eve geldik:) Müge bende kalıyor oley oley:) Kahveleri içtik:) Ben bunları yazarken o vah Johnnycik vahhhh ne hale düştü diye diye uyudu bile ...
    Bugun iki erkek filmi izledik. Johnny adamım adamım naraları son bulmuş.
    İçimdeki SES & yep yeniiiii Johnny Deep kıyamı :)



   
Ehhh artık sağlık için güzel bir bitki çayı. Aaaa lütfen lütfen! Cık cık cık:) Biz hala  bitki çayını, çok şükür ki  sadece içiyoruz:)

 

3 yorum:

efesto dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
efesto dedi ki...

'fuul' ve 'ragzı' diye yeni kelimeler öğrendim.

onlinederya dedi ki...

Cok haklısın. Bazan konuşma telaffuzuyla kaçırıyorum:) Bir teklifim var. Genelde sinemaya gece seansı gidiyor ve eve gelir gelmez yazıyorum. Gayette hızlı yazıyorum. Yani saat 04.00 gibi bitiyor. Bana editörlük yaparmısın? Hem erken kalmış olursun, yada hiç yatmamış. Uygunmu senin için Efe'ciğim ?