5 Mart 2015 Perşembe

BİR ÇOCUK ÖLÜMÜ PAHASINA HANGİ KİTABI OKUMAK İSTER?

 

  Ağrı'nın Taşbasamak Köyü'n deki bir çocuk ölümü pahasına hangi kitabı okumak ister?


 
 
    Oniki yaşındaki Ebru Yalçın'ın intihar haberiyle canım yandı.
  Ağrı'nın Taşbasamak Köyün'de İlköğretim öğrencisi Ebru Yalçın ''HİKAYE KİTABI HIRSIZLIĞI İDDASIYLA ÖĞRETMENLERİ TARAFINDAN SUÇLANDIĞI İÇİN- İNTİHAR ETTİ''...........
    Öğretmenler Ebru'yu disipline verceklerini ve Babasını Jandarmaya bidireceklerini söylemişler. Çocuk ruhu çok korkmuş, gururuna yedirememiş. Ebru'cuk kuzuları emzirtmeye gittiği ahırlarında kendini asarak canına kıymıştı.
    Peki ya bu kitap neydi? Neydi canı pahasına okumak istediği kitap? Kimdi uğruna öldüğü kahramanı?
    İçime merak düştü.Aradım taradım. Maalesef hiçbir haberci kitabın ne olduğunu merak etmemiş. Taktım kafaya, uzunca bir araştırma sonucu ailenin telefonu buldum. Ağabey Şenol'a sordum. Nedir bu iddia edilen kitap? Şenol Yalçın bilmediğini ama Ebru'nun hem amca kızı, hem de sıra arkadaşı Yaprak Yalçın'la beni görüştüreceğini söyledi.
  
   Ve yine sadece oniki yaşındaki Yaprak'la konuştum. Her hafta sınıfta kitap dağıtıldığını ve kim hangi kitabı alıyorsa öğretmendeki listede kayıtlı olduğunu söyledi. Peki dedim neydi Ebru'nun o haftaki kitabı. '' LEVENT PAMUKKALE'DE''...

 
     Timaş Çocuk Yayınları'ndan çıkan, Mustafa Orakçı'nın ''Türkiye'yi Geziyorum'' serisinden bir kitabı. Kitabın tanıtımı şöyle: ''Levent ve tayfası Aklına esti mi sınıfa kurbağa getiren, Çin’e tünel kazarak gitmeye çalışan, mezarlıkta hayalet arayan, gizemli evlere peri keşfine çıkan Levent ve tayfası bu kez Türkiye’yi geziyor'' . Yaprak'ta okumuş bu Levent afacanının kitaplarını. Bana uzun uzun anlattı. Levent Çanakkale de, Levent Gaziantep'te diye bir sürü kitabı var diyor. Konuşmamızdan anladığım üzere o Levent'in gerçekten varlığına inanıyor. Aynen Ebru gibi. Peki dedim bu kitabı kim yazmış? Leventtttttttttttt dedi. Öylemiiii dedim. Tabii Ebru söyledi dedi....


DOĞU'yu BATI'ya BAĞLAYAN BİR DUYGU KÖPRÜSÜ

Bir merak ve orada olma duygusunun hikayesiydi bu. Ülkenin ennnn Doğusunu ennnn Batısına bağlayan bir hayali köprüydü.Bir duygu köprüsüydü bu...



 

 
   Telefonu kapattığımda nefessiz ağlıyordum. Ne zamandan beri hepimizin çocukken yaptığımız o masum araklamaların adı HIRSIZLIK olmuştu? Ne zamandan beri Jandarma ile tehdit edilecek kadar sevgisizleşmiştik? O Jandarma Komutanı, O öğretmenler de bir zamanlar çocuk değilmiydi?Kim, kim, kim di  o masum çocuk hayalleri çalan ASIL HIRSIZLAR?
   Nerede O kitap okuma aşkımıza sırttımızı sıvazlayarak destek veren Öğretmenlerimiz? Çocuksu araklamalarınızı yakaladığında tatlı bir tebessümle , görmezden gelen Öğretmenler nerede? Hırsızlığın ise  utanç verici olduğunu şevkatle anlatan o yürekler nerede?
    Çocuklar ölünce genellikle ya melek ya da yıldız olunur sanırlar. Ebru da gökyüzünde hangi yıldızdır bilmem ama sonsuzluğa uçan bir melek olduğu kesin .
    Ve umarım kahramanı Levent'e kavuşmuştur.
     İşte ülkenin en Doğusun dan en Batısına Ebru'nun bulutlardan köprüsü.Bir ucu Ağrı'nın Diyadin İlçesi'nin Taşbasamak Köyünde , diğer ucu Pamukkale travertenlerinde. Kalbinizle bakın mutlaka göreceksiniz.
     Çocuk yaştaki Ebru'nun dünyasını, ve dünyalardan daha  kadar büyük ONURUNU düşündükçe içi yanmayan var mı?
   .
   
   

   

Hiç yorum yok: