SOMA'DA ACI ACIYI DAĞLIYOR…………………
Soma'da Maden işçileri Şehitliği .....
Kardeşe ağıt!! Tuba ( Özcan) Bilim ve Seval Özcan |
Ve işte o birbirinden acı öykülerden sadece biri
…
BABA OLACAĞINI BİLE ÖĞRENEMEDİ ...
Henüz 23 yaşındaydı Tolga Özcan...
Soma'da meydana gelen faciada yaşamını yitiren maden işçilerinden sadece biri... Asıl mesleği doğal gaz tesisatçılığı olmasına rağmen askerden gelince, babasının emekli olduğu maden de işe başlamış. Bu sıralarda tanımışlar Berna'yla, aşık olmuşlar. üç ay sonrasında evlenmeye karar vermişler. Sadece yedi ay önce de evlenme hayallerini gerçekleştirmişler.
Soma'da meydana gelen faciada yaşamını yitiren maden işçilerinden sadece biri... Asıl mesleği doğal gaz tesisatçılığı olmasına rağmen askerden gelince, babasının emekli olduğu maden de işe başlamış. Bu sıralarda tanımışlar Berna'yla, aşık olmuşlar. üç ay sonrasında evlenmeye karar vermişler. Sadece yedi ay önce de evlenme hayallerini gerçekleştirmişler.
Izdırap dolu günler bundan sonra başladı
Özcan ailesi için... Önce umut hakimdi, yavaş yavaş umudun yerini hüzün aldı. Facianın
yaşandığı madende mahsur kalan Tolga'dan en ufak bir haber alabilmek için Berna
ve Tolga'nın ailesi birlikte madenin önünde günlerdir bekliyorlardı.
Bekleyişin dördüncü günü, Berna daha fazla dayanamayarak fenalaştı. Müdahale eden sağlık ekipleri, ona "müjdeli" bir haber verdi. Berna hamileydi. Şaşırdı Berna, utandı da ailede kendisine çok yakın olan kadınlarla bile fısıldayarak paylaşabildi.
Bekleyişin dördüncü günü, Berna daha fazla dayanamayarak fenalaştı. Müdahale eden sağlık ekipleri, ona "müjdeli" bir haber verdi. Berna hamileydi. Şaşırdı Berna, utandı da ailede kendisine çok yakın olan kadınlarla bile fısıldayarak paylaşabildi.
Çocuk sevgisini Facebook profilin de yeğeniyle onlarca fotoğrafıyla gösteren Tolga,
baba olacaktı... Ailesiyle beklemeye devam etti Berna, doğacak çocuğunun
babasını... Aynı gün de mahsur kaldığı madenden çıkarıldı Tolga... 16 Mayıs
akşamında madenden çıkartılan 8 cansız maden işçisinden biri olarak...
Sabahın erken saatlerinde Akhisar'a
gitti, acılı aile. Tolga'nın cansız bedenini DNA testi sayesinde teşhis
edip ardından da teslim aldılar. Ve Soma'ya, Madenciler Şehitliği'ne defnettiler. Orada
tanıştık,kendilerine başsağlığı dilerken... Tolga'nın
annesi, babası ve akrabaları ağlamaktan konuşamadılar bile...
Anne: Fatma Özcan'ın gyürek yakan özyaşları.... |
Evlatlarını, kardeşlerini, çok sevdiği
yeğenlerini, doğmamış çocuğun babasını yitirmiş bir aile... Geri verilebilirmiydi ki Tolga ??? Yine de "Şimdi ne olacak,
ne diliyorsunuz" diye ürkerek sordum.
Ve tüm MADEN ŞEHİT’i yakınları gibi onlarda aynı şeyi diledi , "İsyan ediyoruz!!!" diyerek başladılar. "Neredeyse ailemizin bütün erkekleri
madenci. Aynı madende çalışıyorlardı. Onların hala daha hayatta
olmalarının tek sebebi ise gece vardiyasında çalışıyor olmaları. Ülkemiz hatta
tüm dünya insanlarının madencilere olan hassasiyetleri sonuna kadar devam etsin.
Alınan tedbirler yetersiz!!! Olayın üstü kapatılmaya çalışılmasın! Suçlular en ağır şekilde cezalandırılsın! Bu ve benzeri olayların asla tekrar
yaşanmaması için, üstünün kapatılmasına engel olunmasını özellikle basın ve
medyadan istiyoruz!!!" dediler.
Herşey o kadar hızlı ve acıydı ki; ancak dün gece internette Cüneyt Özdemir’in gözyaşlarını tutamadığı programın kaydını izledim.
Hastane bahçesin de iki madencinin gencecik eşiyleriye ropörtaj yapıyordu. Biri üç buçuk aylık hamile olduğunu söyleyince C.Özdemir onu oturttu, özen gösterdi. Diğeri ise BERNA idi. O an henüz hamile olduğunu bile bilmiyordu. Olayı birebir yaşayıp, şimdi o videoyu tekrar izlerken,boğazım düğüm düğüm.
Herşey o kadar hızlı ve acıydı ki; ancak dün gece internette Cüneyt Özdemir’in gözyaşlarını tutamadığı programın kaydını izledim.
Hastane bahçesin de iki madencinin gencecik eşiyleriye ropörtaj yapıyordu. Biri üç buçuk aylık hamile olduğunu söyleyince C.Özdemir onu oturttu, özen gösterdi. Diğeri ise BERNA idi. O an henüz hamile olduğunu bile bilmiyordu. Olayı birebir yaşayıp, şimdi o videoyu tekrar izlerken,boğazım düğüm düğüm.
HENÜZ PLASENTASI BİLE OLUŞMAMIŞ YETİMİN HİKAYESİ YÜREK DAĞLAR…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder